Gerginlik hiç dinmeyen Ortadoğu'da yine barut kokusu ağır bastı. İsrail ordusu, bugün erken saatlerde Lübnan'ın güneyindeki Hedera köyüne yönelik bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Olay, iki ülke arasındaki sınır hattında yeniden alevlenen çatışmaların son halkası oldu adeta.
Resmi kaynakların aktardığına göre, saldırı hedefi belli bir bina oldu. İsrail tarafı, bu saldırının bir 'misilleme' olduğunu iddia ediyor. Lübnanlı yetkililer ise henüz saldırıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmış değil – ki bu sessizlik, durumun hassasiyetini daha da artırıyor.
Bölgeden gelen son bilgilere göre, saldırıda can kaybı ya da yaralanma olup olmadığı netlik kazanmış değil. Ancak bölge sakinlerinin sosyal medyaya yansıyan paylaşımları, olayın ciddiyetini gözler önüne seriyor. Kimisi patlamanın şiddetini anlatıyor, kimisi de evlerinin camlarının kırıldığından bahsediyor.
Peki, Bu Saldırı Neden Şimdi?
İsrail-Lübnan sınırı, son aylarda adeta bir kördüğüm. Taraflar arasında zaman zaman roket atışları ve hava operasyonları yaşanıyor. Askeri uzmanlara kulak verirsek, bu tür saldırıların arka planında bölgesel güç dengeleri ve proxy savaşları yatıyor olabilir. Hatta bazı analistler, 'Bu, daha büyük bir çatışmanın habercisi mi?' sorusunu dillendiriyor.
Uluslararası toplumun tepkisi ise – tahmin edeceğiniz üzere – genellikle 'endişe' ifadeleriyle sınırlı kalıyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, tarafları 'itidalli olmaya' çağıran açıklamalar yapıyor. Ama pratikte, bu çağrıların ne kadar işe yaradığı meçhul.
Ortadoğu'da işler hiçbir zaman göründüğü kadar basit değildir. Her hamle, onlarca farklı hesapla yapılır. İsrail'in bu saldırısı da, muhtemelen daha geniş bir stratejinin küçük bir parçası. Bölgeyi yakından takip eden gazeteciler, önümüzdeki günlerde gerilimin daha da tırmanabileceği uyarısında bulunuyor.
Sonuç olarak, Lübnan'ın güneyinde dumanlar tütmeye devam ediyor. Sıradan insanlar ise – her zamanki gibi – bu siyasi ve askeri hesaplaşmaların arasında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.
