İsrail parlamentosu Knesset, dün gece gerçekleştirdiği tarihi oturumda adeta bir bomba patlattı. İşgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilerin durumunu kökten değiştirecek bir kararı oyladılar - ve evet dediler.
Oylama öncesi meclis koridorlarında gerilim neredeyse elle tutulacak kadar yoğundu. Milletvekilleri, bu kararın bölgeyi nasıl etkileyeceğini tartışırken, dışarıda protesto sesleri yankılanıyordu. Sonuç? Çoğunluk evet diyerek tarihi bir dönüm noktasına imza attı.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Aslında her şey çok basit: İsrail artık resmi olarak işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimcilerin 'ilhakını' tanıyor. Yani o bölgelerdeki yerleşimciler artık yasal statü kazanmış oluyor. Bu karar, uluslararası hukuka göre zaten tartışmalı olan bir durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Bazıları bunu 'tarihi bir adım' olarak nitelendirirken, diğerleri 'barış sürecine vurulmuş bir darbe' diye yorumluyor. Gerçek şu ki, bu karar bölgedeki gerilimi körüklemekten başka bir işe yaramayacak gibi görünüyor.
Uluslararası Tepkiler Yağmuru
Karar açıklandığı anda uluslararası camiada adeta bir fırtına koptu. Birleşmiş Milletler'den Avrupa Birliği'ne kadar pek çok kuruluş, bu hamleyi 'kabul edilemez' olarak nitelendirdi. Hatta bazı batılı diplomatlar, 'bu kararın bölgedeki barış umutlarını baltalayacağını' açıkça ifade ettiler.
Arap dünyasından gelen tepkiler ise çok daha sert oldu. Birçok Arap ülkesi, İsrail'in bu 'kanunsuz' kararını kınadı ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Filistin yönetimi ise kararı 'savaş provokasyonu' olarak değerlendirdi.
Ortadoğu'da barış denince akla gelen ilk şey belki de imkansızlık. Ama bu son gelişme, var olan kırılgan dengeleri daha da bozabilir. Zaten kimse bölgede işlerin yolunda gittiğini iddia etmiyordu - şimdi ise durum daha da kötüleşti.
Yerleşimciler Ne Diyor?
Batı Şeria'daki yerleşimciler ise bu kararı kutluyor. Yıllardır 'yasa dışı' olarak nitelendirilmekten şikayetçi olan yerleşimciler, artık resmi statüye kavuşmanın rahatlığını yaşıyor. 'Artık bu toprakların gerçek sahipleri olduğumuz kabul edildi' diyen bir yerleşimci, duygularını böyle ifade ediyor.
Ama işin diğer tarafındaki Filistinliler için durum tam bir kabus. Kendi topraklarında ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekten usanan Filistinliler, bu kararın kendilerini daha da zor duruma sokacağını düşünüyor.
Gerçekten de bu karar kimseyi memnun etmiş görünmüyor - en azından uluslararası camiada. Belki de en iyi ifadeyi bir BM yetkilisi yaptı: 'Bu, barış yerine çatışmayı seçmek demek.'
Peki bundan sonra ne olacak? Kimse tam olarak bilmiyor. Ama bir şey kesin: Orta Doğu'da yeni bir gerilim dalgası kapıda. Ve bu sefer işler eskisinden daha karmaşık görünüyor.
