
Son haftalarda tırmanan gerilimler, bölgedeki dengeleri alt üst etmeye devam ediyor. Adeta bir barut fıçısına dönüşen Ortadoğu'da, İsrail'e yönelik askeri müdahale ihtimali giderek daha fazla konuşuluyor. Peki, bu adım gerçekten kaçınılmaz mı?
Uzmanların bir kısmı, "Artık yeter!" diyor. Onlara göre diplomatik kanallar tıkandı, masadan kalkmanın zamanı geldi. Öte yandan, bazı analistler ise "Ateşle oynuyoruz" uyarısı yapıyor. Peki ya sizce?
Kırmızı Çizgi Aşıldı Mı?
Son olaylar, uluslararası hukukun açık ihlali niteliğinde. Sivillerin hedef alınması, insani yardım konvoylarına müdahale... Bütün bunlar, "kırmızı çizgi" tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Aslında durum hiç de yeni değil. Yıllardır süren bu kısır döngü, her seferinde daha vahim sonuçlara yol açıyor. Ancak bu kez işin rengi değişmiş olabilir.
Olası Senaryolar
- Sınırlı Operasyon: Hedefli vuruşlarla caydırıcılık sağlanabilir mi? Riskleri neler?
- Diplomatik Blokaj: Uluslararası baskı mekanizmaları işe yarar mı yoksa boş umut mu?
- Bölgesel İttifak: Komşu ülkelerin ortak hareket etme ihtimali ne kadar gerçekçi?
Bir de şu var tabii: "Savaş çığırtkanlığı yapmak" ile "meşru müdafaa hakkını kullanmak" arasındaki o ince çizgi... Nerede durduğumuzu iyi analiz etmek gerekiyor.
Son dönemde yaşananlar, artık "bekle-gör" politikasının işe yaramadığını gösteriyor. Peki ya çözüm? Belki de cevap, hiç beklenmedik bir yerde saklıdır. Ne dersiniz?