Ortadoğu'da yangın yerine dönen diplomasi koridorlarında yeni bir fırtına kopuyor. İsrail'in, kendisine sunulan ateşkes tekliflerini bile bile sabote ettiği yönündeki iddialar, uluslararası arenada giderek daha yüksek sesle dillendiriliyor. Üstelik bu sefer masada çok daha vahim bir suçlama var: Amerikan Merkez Komutanlığı'nın (CENTCOM) bu sürece dahli.
Düşünsenize, tam ateşkes için umutların yeşerdiği anlarda, bir anda her şey tersine dönüyor. Sanki görünmez bir el, tüm çabaları boşa çıkarmak için özel olarak çalışıyor. Bu iddiaların kaynağı da oldukça güvenilir: bölgedeki istihbarat birimleri ve diplomasının içinden gelen sesler.
Oyunun Perde Arkası
Ortadoğu'nun bu kanlı satranç tahtasında, CENTCOM'un rolü giderek daha fazla sorgulanıyor. Amerikan askeri varlığının bölgedeki dengeleri nasıl etkilediği -ve kimin lehine çalıştığı- artık sadece sokaktaki vatandaşın değil, uzmanların da kafasını karıştırıyor.
İşin ilginç yanı şu: Her şey tam yoluna girecek gibi görünürken, bir anda tüm kartlar yeniden karılıyor. Hamas'ın ateşkes tekliflerine verdiği yanıtların içeriği bile tartışma konusu olmuş durumda. Kimi çevrelere göre İsrail, kasıtlı olarak süreci tıkıyor ve CENTCOM da bu oyuna alet oluyor.
Bölgedeki Gerilim Tırmanıyor
Gazze'de yaşanan insani dram katlanarak büyürken, diplomasi masasında yaşanan bu oyunlar işleri iyice çıkmaza sürüklüyor. Zamanlama gerçekten de şaşırtıcı: Tam uluslararası toplum çözüm için harekete geçiyor derken, bir anda her şey sekteye uğruyor.
Bu sabotaj iddiaları doğruysa -ki kanıtlar giderek güçleniyor- Ortadoğu'da barış umutları bir kez daha yerle bir olabilir. Bölge halkları için bu, daha fazla acı ve yıkım anlamına geliyor. Üstelik sadece Filistinliler değil, İsrailliler de bu kaostan nasibini alıyor.
Peki CENTCOM neden böyle bir role soyunuyor? Amerikan çıkarları mı, yoksa İsrail ile olan stratejik ortaklığın doğal bir sonucu mu? Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Bir kesim analiste göre ise durum çok daha karmaşık. Bölgedeki güç dengeleri, enerji kaynakları ve küresel hegemonya mücadelesi, bu diplomatik krizi besleyen asıl unsurlar olarak öne çıkıyor. CENTCOM'un pozisyonu da bu bağlamda yeniden değerlendirilmeli belki de.
Sonuçlar ve Beklentiler
Ortadoğu'da barış için verilen mücadele, bir kez daha görünmez engellere takılmış durumda. İsrail'in tutumu ve CENTCOM'un rolü, önümüzdeki günlerde uluslararası arenada sıkça tartışılacak gibi görünüyor.
Bu arada bölge halkları -her iki taraftan da- çözümsüzlüğün bedelini ağır ödemeye devam ediyor. Belki de asıl trajedi bu: Masada oynanan oyunların, sokaktaki insanların hayatlarını nasıl etkilediğini görememek.
Diplomasi tarihi, benzer senaryolarla dolu aslında. Ama her seferinde aynı ders alınamıyor galiba. Ya da alınıyor da, çıkarlar ders dinletmiyor. Kim bilir...