İran'ın başkenti Tahran'da son günlerde yaşanan olaylar, adeta bir domino etkisi yarattı. Yetkililer, ülke genelinde düzenledikleri operasyonlarla tam 122 kişiyi gözaltına aldı. Peki ama neden?
Görünen o ki, hükümete yakın kaynaklar, bu kişilerin 'yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı olduğunu' iddia ediyor. Hani şu meşhur 'dış mihraklar' söylemi var ya, aynen öyle. İran İstihbarat Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu kişilerin 'ülke güvenliğini tehdit eden eylemlere karıştığı' öne sürüldü.
Reza Pehlevi'ye Ağır Suçlama
Asıl bombaysa sonra patladı. İran'ın son şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin oğlu Reza Pehlevi hakkında terör suçlaması yapıldı. Resmi makamlar, Pehlevi'nin 'terör eylemlerini planlamak ve finanse etmekle' suçlandığını duyurdu. Bu, oldukça ciddi bir iddia. Üstelik Pehlevi, yıllardır sürgünde yaşıyor. Yani, işler iyice karışık.
Tabii bir de şu var: İran'da son dönemde artan protesto hareketleri ve ekonomik sıkıntılar, rejimi epey tedirgin ediyor. Bu tutuklamaların, olası bir muhalefet dalgasını önceden bastırma çabası olabileceği konuşuluyor. Kim bilir, belki de içerideki dengeleri koruma telaşından kaynaklanıyordur.
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
Batılı ülkelerin ve insan hakları örgütlerinin bu gelişmelere nasıl tepki vereceği merak konusu. Zira İran, son yıllarda benzer operasyonlarla sık sık gündeme gelmişti. Bu seferki tutuklamaların kapsamı ve Pehlevi'ye yönelik suçlamalar, uluslararası arenada yeni bir gerilim yaratabilir. Hele ki nükleer müzakerelerin hassas olduğu bir dönemde...
Kısacası, Tahran'daki bu son durum, hem iç politikada hem de dış ilişkilerde yeni bir krizin habercisi olabilir. Gözler, önümüzdeki günlerde İran'dan gelecek açıklamalara çevrildi. Bekleyip göreceğiz.
