
Ankara'da bugünkü güvenlik değerlendirme toplantısı oldukça hareketli geçti. İçişleri Bakanlığı'nın üst düzey yetkilileri, son günlerde artan istihbarat bilgilerini masaya yatırdı ve ortaya çıkan tablo hiç de iç açıcı değildi.
Terör örgütü PKK'nın -evet, yine onlar- Türkiye'nin terörden arındırılmış bölgelerinde yeni bir kaos planı peşinde olduğu anlaşılıyor. Sanki bir film senaryosu gibi: sınır güvenliği, iç huzur ve o müthiş istikrarımızı hedef alan karanlık oyunlar.
Alarm Zilleri Çalıyor
İstihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere göre (ki bunlar oldukça güvenilir kaynaklardan geliyor), terör örgütü adeta son bir hamle peşinde. Neden mi? Çünkü başarısız oluyorlar, o yüzden.
Şimdi diyeceksiniz ki "Peki ne yapıyorlar?" İşte can alıcı nokta: askerî helikopterlerin hareketliliği, özel operasyon timlerinin konuşlanması ve o meşhur sınır hattındaki devriyeler... Tüm bunlar, örgütün dikkatini çekmiş durumda.
Provokasyonun Anatomisi
PKK'nın klasik taktiği aslında: önce pusu, sonra şiddet eylemi, ardından medyaya sızacak manipülatif görüntüler. Amaç belli - Türkiye'nin gözünü korkutmak ve o mükemmel güvenlik şemsiyesinde küçük de olsa bir çatlak yaratmak.
Fakat bu sefer işler biraz farklı yürüyecek gibi görünüyor. Çünkü güvenlik güçlerimiz her türlü senaryoya hazırlıklı. Sınır hatlarındaki önlemler ise gerçekten etkileyici düzeyde.
Operasyonlar ve Stratejiler
İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla başlatılan operasyonlar adeta bir satranç oyununu andırıyor. Her hamleye karşılık veren, her tehdidi önceden gören bir yaklaşım söz konusu.
- Hava ve kara unsurlarının koordineli çalışması
- Sınır ötesi istihbarat paylaşımının artırılması
- Yerel halkla işbirliğinin güçlendirilmesi
- Siber güvenlik önlemlerinin maksimum düzeye çıkarılması
Ve belki de en önemlisi: psikolojik harp unsurlarına karşı hazırlıklı olunması. Çünkü biliyoruz ki terör örgütleri sadece silahla değil, algı operasyonlarıyla da savaşıyor.
Son Nokta
Güvenlik uzmanlarına göre (ki kendileriyle yaptığım görüşmelerde oldukça net konuştular), Türkiye bu sınavdan yine galip çıkacak. Neden mi? Çünkü tecrübe, teknoloji ve irade üçlüsü mükemmel bir uyum içinde çalışıyor.
Ancak şunu unutmamak lazım: terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin işi değil. Toplum olarak hepimizin bu mücadelede rolü var. Şüpheli durumları bildirmek, manipülatif haberlere kanmamak ve devletimizin yanında olduğumuzu göstermek... İşte gerçek zafer burada yatıyor.
Son söz? Türkiye uyanık, tetikte ve her türlü provokasyona hazırlıklı. Göreceksiniz, yine başaracağız.