Terörün gölgesinden kurtulmak için kolları sıvayan Türkiye, bu kez farklı bir yöntem deniyor. Dün gerçekleşen toplantıda, konunun uzmanları bir araya gelerek adeta bir 'beyin fırtınası' yaptı. Kimi sert önlemlerden yanaydı, kimi ise diplomasinin gücüne inanıyordu. Ancak ortak nokta şuydu: Artık bu beladan kurtulmanın vakti geldi de geçiyor bile.
Toplantıda konuşan bir yetkili, "Yıllardır aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar bekledik" diyerek durumu özetledi. Belki de bu yüzden, bu sefer işin reçetesini birlikte yazmaya karar verdiler. Öyle ya, tek başına koşan atın kaderi yorulmaktır.
Masaya Yatırılan Öneriler
- Güvenlik güçlerinin teknolojik kapasitesinin artırılması
- Sınır ötesi operasyonlar için uluslararası işbirliği
- Gençleri terör örgütlerinin elinden kurtaracak sosyal projeler
- Medyanın terör haberlerinde daha sorumlu davranması
Bir katılımcının dediği gibi, "Bıçak kemiğe dayandı ama hâlâ geç değil." Özellikle son dönemde yaşanan olaylar, herkesi bu konuda daha fazla düşünmeye itmiş görünüyor. Kim bilir, belki de bu toplantı tarihe dönüm noktası olarak geçecek.
Uzmanlardan Çarpıcı Tespitler
Psikolog Dr. Ayşe Kaya'nın söyledikleri ise gerçekten düşündürücüydü: "Terör örgütleri boşlukta büyür. Bizim görevimiz, o boşlukları doldurmak." Haklı da... Gençlerin umutlarını kaybettiği yerde, kötü niyetlilerin fırsat doğduğunu hepimiz biliyoruz.
Ekonomist Mehmet Yılmaz ise konuya farklı bir pencereden baktı: "Güvenlik harcamaları bütçede büyük yer tutuyor. Bunları azaltmanın yolu, sorunu kökten çözmekten geçer." Doğru söze ne denir ki?
