
Ankara'dan gelen ses bu sefer oldukça net ve sert. Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik son askeri müdahalelerini hiçbir şekilde kabul etmediğini açıkça beyan etti. Evet, yanlış duymadınız—bu saldırılar, bölgedeki gerilimi körüklemekten başka bir işe yaramıyor.
Peki ya uluslararası hukuk? Bakanlık yetkilileri, İsrail'in bu tür eylemlerinin hem komşuluk ilişkilerini zedelediğini hem de hukuk normlarını hiçe saydığını vurguladı. Suriye'nin kuzeyindeki hedeflere yönelik atılan her füze aslında bir nevi barış umudunu da vuruyor—insan ister istemez düşünmeden edemiyor.
Ortadoğu zaten bir krizler yumağı. Bir de üstüne böylesi pervasız saldırılar eklenince durum daha da içinden çıkılmaz hale geliyor. Türkiye, hem bölgesel dengeleri gözetiyor hem de insani endişeler taşıyor. Zira sivil kayıplar ve altyapı hasarları kimsenin göz ardı edemeyeceği kadar ciddi.
Dışişleri'nin açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta da şu: İsrail, Suriye'nin egemenliğini hiçe saymakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası toplumun tepkisini de görmezden geliyor. Ankara, bu tür tek taraflı hamlelerin—hele ki bölgede—yangına benzin dökmekten farksız olduğunun altını çiziyor.
Sonuç olarak, Türkiye İsrail'i bu tür saldırılardan derhal vazgeçmeye çağırıyor. Diplomasi masasına oturmanın, askeri hamlelerden çok daha değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Umarım bu ses duyulur…