Ortadoğu'da yine fırtınalar koparıyor. Trump'ın sözde 'Yüzyılın Anlaşması' İsrailli uzmanlar tarafından didik didik edildi ve ortaya çıkan tablo hiç de iç açıcı değil. Uzmanların kafasında tek bir soru var: Bu planın gerçek amacı ne?
Aslında işin özü şu: Planın parlak ambalajının altında Batı Şeria'ya yönelik oldukça 'özel' hedefler yatıyor. İsrailli analistlerin dilinde dolanmayan bir şüphe - bu anlaşma Filistin devleti kurulmasından çok, İsrail'in Batı Şeria'daki varlığını pekiştirmeye hizmet ediyor.
Güvenlik mi, İşgal mi?
İsrailli güvenlik çevrelerinde dolaşan fısıltılar oldukça net. Planın güvenlikle ilgili maddeleri öyle 'esnek' hazırlanmış ki, İsrail'e Batı Şeria'da neredeyse sınırsız hareket alanı tanıyor. Tabii Filistinliler için durum o kadar parlak görünmüyor.
Ha, unutmadan - bu 'güvenlik' söyleminin altında yatan gerçek, uzmanlara göre bölgenin demografik yapısını değiştirme çabası. Yani işin rengi biraz değişik.
Trump'ın Zamanlaması Tesadüf mü?
Şimdi gelelim işin siyasi boyutuna. Trump'ın bu planı tam da seçim arefesinde açıklaması kimilerine göre hiç de tesadüf değil. İsrailli strateji uzmanları, bu zamanlamanın altında yatan gerçek amacın iç politikada puan toplamak olduğunu düşünüyor.
Ancak işin ilginç yanı şu: Planın detaylarına baktıkça, aslında Filistin tarafına sunulanların çoğunun kağıt üzerinde kaldığı görülüyor. Gerçek özerklik mi? Hayır. Gerçek toprak bütünlüğü? Maalesef.
Kısacası, uzmanların deyimiyle bu plan 'kurdun kuzuyu korumaya çalışmasına' benziyor. İsrail'in güvenlik kaygıları anlaşılır olabilir ama bu planın Filistinlilere ne kadar fayda sağlayacağı meçhul.
Sonuç olarak, Ortadoğu'nun bu kadim sorununa Trump'ın getirdiği çözüm, İsrailli uzmanların gözünde pek de samimi durmuyor. Planın uygulanabilirliği bir yana, bölgedeki gerilimi azaltmak yerine artırabileceği konusunda ciddi endişeler var.