
İzmir'de, adeta bir kabus gibi şehrin üzerine çöken terör propagandasına karşı emniyet güçlerinden son derece etkili ve zamanlaması mükemmel bir operasyon daha. Sosyal medyanın karanlık dehlizlerinde örgüt propagandası yapmakla suçlanan üç birey, İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonla yakayı ele verdi.
Olay, aslında sıradan bir günde, sessiz sedasız ilerleyen dijital bir takibin ansızın fiziksel bir harekata dönüşmesiyle patlak verdi. Ekipler, uzun süredir üzerinde çalıştıkları bir dijital iz sürme sürecini nihayet noktalayarak, şüphelilerin Bornova ve Karşıyaka'daki adreslerine eş zamanlı baskınlar düzenledi. Evet, yanlış duymadınız; gözaltılar aynı anda, tek bir hamlede gerçekleştirildi.
Peki ama neydi bu şüphelilerin suçu? İddiaya göre, sosyal medya platformlarını adeta kişisel bir propaganda megafonu gibi kullanıyorlardı. PKK/KCK terör örgütünün menfur eylemlerini övücü, adeta destekleyici içerikler paylaşmak ve bu içerikleri yaymakla suçlanıyorlar. Dijital dünyanın sahte bir özgürlük alanı olduğunu sanmış olmalılar. Yanıldılar.
Operasyonun belki de en çarpıcı yanı, şüphelilerin gözaltına alınma sürecinde hiçbir direnişle karşılaşılmamış olması. Ekipler, planlı ve koordineli bir şekilde hareket ederek olay yerinde herhangi bir olumsuzluğa meydan vermedi. Gözaltına alınan bu üç kişi, ifadelerinin alınması için emniyet müdürlüğüne götürüldü. Adli işlemlerin ardından, onları ne gibi bir sonucun beklediği ise şimdilik bir merak konusu.
Bu operasyon, İzmir'de güvenlik güçlerinin terörle mücadeledeki kararlılığının ve dijital suçlar karşısındaki etkin kabiliyetinin bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Şehrin sokakları, bu tür karanlık faaliyetlere asla göz yumulmayacağının mesajını verdi. Toplumun huzurunu bozmaya yeltenenlere net bir ihtar: İzmir, tetikte.