Eğitim dünyasının merakla beklediği o günler nihayet yaklaşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, adeta eğitim sistemimizin rotasını belirleyecek dev bir buluşmaya hazırlanıyor. 25-26 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan 2. Maarif Kongresi, eğitim camiasının tüm paydaşlarını bir araya getirecek.
Kimler mi katılacak? Öyle sıradan bir toplantı değil bu. Öğretmenler, akademisyenler, eğitim yöneticileri, sivil toplum temsilcileri... Kısacası eğitimin kalbine dokunan herkes orada olacak. Hani şu "eğitimde fırsat eşitliği" diye sık sık duyduğumuz kavram var ya, işte tam da onun masaya yatırılacağı bir platform burası.
Neler Konuşulacak?
Aslında soru şu olmalı: Neler konuşulmayacak ki? Kongrenin gündemi öyle geniş ki, adeta eğitimin tüm yönlerini kapsıyor. Öğretmen eğitiminden müfredat geliştirmeye, dijital dönüşümden mesleki eğitime kadar her şey tartışmaya açık.
- Öğretmenlerin mesleki gelişimi nasıl daha iyi desteklenir?
- Dijital çağda eğitim nasıl dönüşmeli?
- Müfredatlar gerçekten ihtiyaçlara cevap veriyor mu?
- Mesleki eğitimde kalite nasıl artırılır?
Bunlar sadece buzdağının görünen kısmı. Aslında her maddenin altında onlarca alt başlık var. Mesela öğretmen eğitimi deyip geçmeyin - hizmet içi eğitimlerden mentörlük sistemine, kariyer basamaklarından özlük haklarına kadar uzanan dev bir yelpaze bu.
Geleceğin Eğitimi Şekilleniyor
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu kongre sadece iki günlük bir toplantı değil. Aksine, Türkiye'nin eğitim politikalarının belirleneceği, adeta eğitim sistemimizin DNA'sının yeniden yazılacağı tarihi bir buluşma. Katılımcıların sunacağı bildiriler, yapacakları öneriler, belki de önümüzdeki on yılın eğitim haritasını çizecek.
Düşünsenize, şu an okula yeni başlayan çocukların hangi becerilerle mezun olacağı, hangi teknolojileri kullanacakları, hatta hangi mesleklere yönelecekleri bile bu tür çalışmalarla şekilleniyor. Bu yüzden kongrenin önemi gerçekten büyük.
Eğitimciler arasında heyecan şimdiden dorukta. Sosyal medyada bile konuşulmaya başlandı bile. Kimi "Nihayet!" diyor, kimi "Umarım somut adımlar atılır" diye ekliyor. Haklılar da - çünkü eğitim gibi hayati bir konuda sadece konuşmak yetmiyor, uygulamak gerekiyor.
Kongre sonunda hazırlanacak rapor ve alınacak kararlar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yol haritasını belirleyecek. Yani kağıt üzerinde kalmayacak, gerçek hayata yansıyacak kararlardan bahsediyoruz. Eğitim sistemimizin daha iyiye gitmesi için atılacak somut adımlar işte bu kongreden çıkacak.
Velhasıl, 25-26 Kasım'da eğitimin nabzı Ankara'da atacak. Ülkenin dört bir yanından gelen eğitim gönüllüleri, çocuklarımızın daha güzel bir geleceğe sahip olması için kolları sıvayacak. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz...
