
Heyecan verici bir hamle daha! Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim-öğretim yılını adeta bir doğa şölenine çevirecek olan 'Yeşil Vatan Tematik Takvimi'ni nihayet açıkladı. Artık ders zili, yaprakların hışırtısı ve kuş sesleriyle birlikte çalacak gibi görünüyor.
Bakanlığın yayınladığı genelge, bu işin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Tüm okullar, öğrencilere çevre bilinci aşılamak ve doğa sevgisini küçük yaşlardan itibaren içselleştirmelerini sağlamak için bu takvimi rehber alacak. Kâğıt üzerinde kalmayacak, elle tutulur, gözle görülür etkinlikler yapılacak yani.
Peki Bu Takvimde Neler Var?
İşte asıl merak edilen kısım burası. Takvim, her ayı farklı bir tema ve birbirinden eğlenceli faaliyetlerle dolu. Mesela Eylül ayı 'Orman Haftası' ile başlayacak ve öğrenciler ağaç dikme etkinliklerine katılacak. Kim bilir, belki de her öğrencinin dikili bir ağacı olacak ileride. Ekim ayı ise 'Hayvanları Koruma Günü'ne ev sahipliği yapacak; minik yürekler hayvan sevgisini doğrudan yaşayarak öğrenecek.
Kış aylarında bile doğa unutulmayacak. 'Enerji Tasarrufu Haftası' ile çocuklara kaynakların değeri anlatılacak. İnanın, evdeki tasarruf bilincini onlardan öğreneceğiz. Bahar ayları ise tam bir şenlik havasında geçecek. 'Dünya Su Günü', 'Dünya Çevre Günü' derken, okul bahçeleri adeta birer çevre festival alanına dönüşecek.
Bu Etkinlikler Neden Bu Kadar Önemli?
Şöyle düşünün: Kitaplardan okuyarak öğrenilen her şey bir noktada silinebilir. Ama toprağa dokunarak, bir fidanı kendi elleriyle dikerek, bir hayvanın yaşamına dokunarak öğrenilenler? İşte onlar bir ömür boyu silinmeyecek anılar ve davranışlar olarak kalır. MEB'in hedefi de tam olarak bu: Kalıcı bir farkındalık yaratmak.
Veliler de bu sürecin bir parçası olmaya teşvik ediliyor. Okul-aile iş birliğiyle, edinilen bilgiler evde de pekiştirilecek. Ailece yapılacak bir park temizliği, en pahalı oyuncaktan daha değerli hale gelebilir. Biraz abartmış olabilir miyim? Sanmıyorum.
Kısacası, yeni eğitim-öğretim yılı, sıradan bir yıldan çok daha fazlası olmaya aday. Sadece test çözülen, formüllerin ezberlendiği bir dönem değil; aynı zamanda doğaya saygı duymayı, onu korumayı ve sürdürülebilir bir yaşam için neler yapılabileceğini öğreten bir fırsatlar bütünü. Umarım tüm okullar bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirir ve geleceğin büyüklerine yaşanılabilir bir dünya bırakma yolunda somut bir adım atar.