Her şey, küçük bir çocuğun sayılarla oynamayı sevmesiyle başladı. Ama kimse, 12 yaşındaki Eren'in bu tutkusunun onu ülkenin en parlak matematik zekalarından biri yapacağını tahmin edemezdi. Şimdi, henüz ortaokul sıralarındayken uluslararası yarışmalarda Türkiye'yi temsil edecek kadar başarılı bir isim haline geldi.
Eren'in hikayesi, sıradan bir öğrencinin sıra dışı bir yolculuğu adeta. Ailesi, onun sayılara olan ilgisini daha anaokulu döneminde fark etmiş. "Bazen bizi şaşırtan sorular sorardı" diyor babası, "ama asla 'bu çocuk dahidir' diye düşünmedik. Sadece meraklıydı."
Matematiğin Büyüsüne Nasıl Kapıldı?
İşte tam da bu noktada işler ilginçleşiyor. Eren, matematikle tanışmasını şöyle anlatıyor: "Bir gün öğretmenimiz tahtaya bir problem yazdı. Herkes çözmeye çalışırken ben farklı bir yol buldum. Öğretmenim şaşırdı, ben de!". O günden sonra matematik onun için bir ders olmaktan çıkıp bir tutkuya dönüşmüş.
Peki bu genç deha günlerini nasıl geçiriyor? Aslında diğer çocuklardan pek farkı yok - oyun oynamayı seviyor, arkadaşlarıyla vakit geçiriyor. Ama bir farkla: "Boş zamanlarımda matematik problemleri çözmekten keyif alıyorum" diyor gözleri parlayarak.
Başarının Arkasındaki Sır
Eren'in başarısının sırrı ne mi? Kendisi bunu "merak" ve "sabır" olarak açıklıyor. "Bazen bir problemi günlerce düşünüyorum" diyor, "ama pes etmiyorum. Çözümü bulduğum anda hissettiğim mutluluk her şeye değer."
Okul müdürü ise Eren için "Olağanüstü bir zekaya sahip, ama daha da önemlisi çalışma disiplini" yorumunu yapıyor. Gerçekten de, bu genç dahinin haftada 20 saat matematik çalıştığı söyleniyor - ki bu yaşındaki bir çocuk için oldukça ciddi bir rakam.
Geleceğin Matematik Yıldızı
Gelecek planlarına gelince... Eren'in hayalleri büyük: "Üniversitede matematik okumak istiyorum. Belki bir gün kendi teoremimi bile yazabilirim" diyor iddialı bir şekilde. Ailesi ise onun bu tutkusunu destekliyor: "Yapabileceğinin en iyisini yapmasını istiyoruz" diyor annesi gözleri dolarak.
Uzmanlara göre Eren gibi çocukların keşfedilmesi ve desteklenmesi çok önemli. Eğitimci Prof. Dr. Ayşe Korkmaz, "Bu tür yetenekleri erken yaşta fark edip doğru yönlendirmek, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor" diye ekliyor.
Son olarak Eren'den bir tavsiye: "Asla 'yapamam' demeyin. Ben de başta zorlandım, ama pes etmedim. Şimdi hayallerime bir adım daha yakınım." Bu sözler, belki de onun başarısının en önemli sırrını ortaya koyuyor.
