O anı görenlerin gözleri doldu, yürekleri ısındı. Adeta bir sinema filminin en dokunaklı sahnesi gibiydi - ama bu gerçekti, hem de burnumuzun dibinde yaşanıyordu.
Düşünün bir kere: Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, ıslanmış formalar, ama dimdik ayakta duran bir genç. İstiklal Marşı başladığında herkes gibi o da saygı duruşuna geçmişti. Fakat işte o anda gökyüzü adeta sınav veriyordu genç yüreğe.
Yağmur Dinmedi, O da Yerinden Kıpırdamadı
Şiddetli yağmur başladığında çoğu insan -itiraf edelim- bir an olsun kaçacak yer arardı. Ama bu öğrenci öyle yapmadı. Su gibi aziz ol dercesine, yağmurun altında kaldı. Islanıyordu evet, ama onurundan ve saygısından hiçbir şey kaybetmiyordu.
O anları gören okul yöneticileri ve öğretmenler hayretler içinde kaldı. Kimi "Hadi gel, ıslanıyorsun" demek istedi, kimi ise bu manzara karşısında dilini yutmuştu. Çünkü gördükleri şey, kitaplarda anlatılan o eski zamanların fedakarlık hikayeleri gibiydi.
Ödül Hak Edilmişti
Okul müdürü sonradan anlattı: "Yıllardır eğitimciyim, böylesine içten gelen bir saygıya nadiren şahit oluyorum. Bu genç, hepimize bir ders verdi adeta."
Ve ödül... Ah, o ödül töreni de görülmeye değerdi. Öğrenciye takdim edilen plaket ve teşekkür belgesi, aslında sadece ona değil, tüm gençliğe verilmiş bir mesaj gibiydi. "Bakın" diyordu adeta, "doğru davranışların her zaman karşılığı vardır."
Diğer öğrencilerin yüzündeki o kıskançlık ve hayranlık karışımı ifadeyi görmeliydiniz. Kimi "Keşke ben de böyle yapsaydım" der gibiydi, kimi ise alkışlarla destekliyordu arkadaşını.
Bu Hikaye Neden Önemli?
Günümüzde -biliyorsunuz- gençlerle ilgili hep olumsuz haberler duyuyoruz. Ama işte bu küçük ama anlamlı olay, aslında gençliğimizin ne kadar iyi yetiştiğinin bir kanıtı. Belki de biz büyükler olarak onlara haksızlık ediyoruz.
O öğrenci, sadece yağmur altında durmadı. Aynı zamanda vatan sevgisinin, milli değerlere bağlılığın ve saygının ne demek olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Ve inanın, bu davranışıyla belki de farkında olmadan yüzlerce gence ilham oldu.
Sonuçta -düşünüyorum da- bazen en büyük kahramanlıklar, en sıradan anlarda ortaya çıkıveriyor. İşte bu genç de tam olarak bunu yaptı: Sessizce, gösteriş yapmadan, sadece içinden geldiği için doğru olanı yaptı.