İstanbul'un akademik dünyasında yeni bir sayfa açılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Marmara Üniversitesi'nin başına getirilen Prof. Dr. Mehmet Emin Okur, hem öğrenciler hem de akademisyenler tarafından merakla araştırılıyor.
Peki kimdir bu isim? Aslen Rizeli olan Okur, 1969 yılında dünyaya geldi. Yani şu an 55 yaşında ve tam anlamıyla tecrübenin bilgelikle buluştuğu bir dönemde. Hayatına baktığınızda, adeta bir 'Anadolu çocuğunun başarı hikayesi' ile karşılaşıyorsunuz.
Akademik Yolculuk: Taşradan İstanbul'a Uzanan Bir Başarı Öyküsü
Eğitim hayatına memleketi Rize'de başlayan Okur, liseyi bitirdikten sonra yolu İstanbul'a düşmüş. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 1991'de mezun olmuş. Ama asıl hikaye bundan sonra başlıyor.
Mezun olduğu üniversitede, 1992'de araştırma görevlisi olarak akademik kariyerine ilk adımı atmış. O günlerde kim bilebilirdi ki, yıllar sonra İstanbul'un en köklü üniversitelerinden birinin rektörü olacağını?
Yükselişi ve Uzmanlık Alanları
1998'de yüksek lisansını tamamladıktan sonra, 2003'te doktor unvanını almış. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri alanında uzmanlaşan Okur, özellikle sosyal politika ve çalışma ekonomisi konularında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden biri haline gelmiş.
Doçentlik unvanını 2009'da, profesörlüğü ise 2015'te almış. Yani diyebiliriz ki, akademik kariyerinde adım adım, sabırla ilerlemiş bir isimle karşı karşıyayız.
İdari Görevler: Üniversite Yönetiminde Tecrübe
Okur, Marmara Üniversitesi'nde çeşitli idari görevlerde bulunmuş. İktisat Fakültesi Dekan Yardımcılığı'ndan Üniversite Senato Üyeliği'ne kadar pek çok önemli pozisyonda deneyim kazanmış. Aslında bu görevler, onu rektörlük için hazırlayan birer basamak olmuş.
Üniversite yönetiminde olduğu kadar, akademik çalışmalarıyla da dikkat çekmiş bir isim. Ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış sayısız makalesi, kitapları ve bildirileri bulunuyor. Yani sadece bir yönetici değil, aynı zamanda üreten bir akademisyen.
Kişisel Yaşam ve İlgi Alanları
Evli ve iki çocuk babası olan Okur, akademik çalışmalarının yanı sıra sosyal bilimlere olan ilgisiyle de tanınıyor. Meslektaşları onu disiplinli çalışması, analitik düşünme yeteneği ve iletişim becerileriyle anlatıyor.
Rize'nin doğal güzelliklerinde büyümüş birisi olarak, doğaya ve kültürel mirasa olan ilgisi de biliniyor. Belki de bu yönü, üniversite yönetimine getireceği yeni bakış açısının ipuçlarını veriyordur.
Yeni Görev: Marmara Üniversitesi'ni Neler Bekliyor?
Peki ya şimdi? Okur, Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi'nin başına geçiyor. 140 binin üzerinde mezun vermiş, onlarca fakülte ve yüksekokula sahip bu devasa kurumu yönetmek hiç de kolay bir iş değil.
Önünde zorlu bir süreç var aslında. Pandemi sonrası eğitim, dijital dönüşüm, uluslararasılaşma ve daha niceleri... Ama Okur'un akademik ve idari geçmişi, onun bu zorlukların üstesinden gelebileceğine dair umut veriyor.
Üniversite camiası, yeni rektörün atanmasını hem bir heyecan hem de merakla karşılıyor. Acaba Okur, Marmara Üniversitesi'ni nasıl bir geleceğe taşıyacak? Cevabını zaman içinde hep birlikte göreceğiz.
