
Tam da okulların kapılarını açmaya hazırlandığı şu günlerde, Türk Eğitim Derneği'nden (TED) adeta bir bomba etkisi yaratan bir açıklama geldi. Durum o kadar ciddi ki, ülkenin geleceğinin buna bağlı olduğunu söylüyorlar - hem de hiç abartmadan!
2025-2026 eğitim-öğretim yılına sayılı günler kala, TED yetkilileri adeta çığlık çığlığa bir uyarı yayınladı. Mevcut eğitim sisteminin -hafif bir dille söylemek gerekirse- tam bir enkaz halinde olduğunu ve acilen ulusal düzeyde bir mutabakata ihtiyaç duyulduğunu belirttiler.
Kritik Uyarı: Zaman Tükeniyor!
Derneğin açıklamasındaki şu cümleler ise particularly çarpıcı: "Eğitim, artık siyasi çekişmelerin piyonu olmaktan çıkmalı. Çocuklarımızın geleceği, günlük politikalara feda edilemez." Oldukça sert, değil mi? Ama haklılar da...
İşin ilginç yanı, bu çağrının tam da ders zillerinin çalmak üzere olduğu bir döneme denk gelmesi. TED yetkilileri, "Biz sadece uyarıyoruz, karar vericiler artık harekete geçmeli" mesajı verirken, eğitim camiasında da ciddi bir endişe havası hâkim.
Peki Neler Yapılmalı?
- Öncelikle, tüm siyasi partilerin eğitim konusunda ortak bir dil bulması şart
- Eğitim politikalarının, iktidar değişimlerinden etkilenmeyecek şekilde yapılandırılması gerekiyor
- Öğretmenlerin mesleki gelişimine yatırım yapmak artık bir lüks değil, zorunluluk
- Dijital dönüşüm ve çağın gereklilikleri, eğitim sistemine entegre edilmeli
Aslında bunlar yeni söylenmiş şeyler değil - ama nedense bir türlü hayata geçirilemiyor. TED'in vurguladığı gibi, "Artık konuşmak yetmez, harekete geçme zamanı!"
Eğitim uzmanlarına göre, Türkiye'nin eğitimdeki kronik sorunlarına kalıcı çözümler bulunmazsa, gelecek nesiller açısından durum hiç iç açıcı görünmüyor. Ve kimse -hiç kimse- bunun sorumluluğunu almak istemeyecek.
Peki ya sizce? Eğitimde gerçek bir dönüşüm mümkün mü, yoksa her yıl aynı tartışmalarla mı devam edeceğiz? Cevap, aslında hepimizin ellerinde...