YÖK Başkanı Özvar'dan Üniversitelere Çağrı: '2025-2026'da Yeni Bir Soluk Gerekiyor'
YÖK Başkanı Özvar: Üniversiteler Yeni Soluk Kazanmalı

Heyecan verici bir başlangıç daha! Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Atatürk Üniversitesi'nin 2025-2026 akademik yılı açılış töreninde hem öğrencilere hem de akademisyenlere seslendi. Sanki her kelimesiyle üniversitelerin yeni dönemdeki misyonunu yeniden tanımlıyordu adeta.

Özvar'ın konuşmasındaki en çarpıcı vurgu -ki bunu söylemeden geçemeyeceğim- üniversitelerin artık sadece ders verilen kurumlar olmaktan çıkması gerektiğiydi. "Küresel rekabette söz sahibi olmak istiyorsak" diyordu, "eğitim anlayışımızı baştan aşağı yenilemeliyiz." Gerçekten de haklı değil mi?

Yeni Nesil Üniversite Vizyonu

Dinleyicileri adeta büyüleyen konuşmada Özvar, üniversitelerin toplumsal dönüşümdeki rolüne dikkat çekti. Şöyle bir düşünün: Üniversiteler sadece diploma dağıtan kurumlar mı olmalı, yoksa topluma yön veren beyinler mi? İşte tam da bu noktada YÖK Başkanı'nın sözleri oldukça netleşiyor.

"Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini önceliklendirmeliyiz" diye ekliyordu. Aslında bunu söylerken, sanki Türk yükseköğretim sisteminin gelecek on yıllarını şekillendirecek bir vizyon sunuyordu. Belki de haklı - kim bilir?

Öğrencilere Altın Değerinde Tavsiyeler

Özvar'ın gençlere seslenişi ise tam bir motivasyon konuşması gibiydi. "Sadece derslere girip çıkmakla yetinmeyin" diye uyarıyordu öğrencileri. Düşünsenize, üniversite hayatı sadece sınavlardan ibaret olsaydı ne kadar sıkıcı olurdu değil mi?

  • Kütüphaneleri aktif kullanmanın önemi
  • Akademik ve sosyal projelere katılım
  • Uluslararası deneyim fırsatları
  • Mesleki gelişim için staj ve sertifika programları

Bu maddeler adeta öğrenciler için bir yol haritası çiziyor. Özvar'ın dediği gibi, "Üniversite yılları hayatınızın en değerli dönemi - bu fırsatı iyi değerlendirin."

Akademisyenlere Çağrı

Peki ya hocalar? Onlar için de önemli mesajlar vardı tabii. Özvar, akademisyenlerden beklentilerini şöyle sıralıyordu:

  1. Öğrenci merkezli eğitim anlayışı
  2. Yenilikçi öğretim yöntemleri
  3. Disiplinlerarası iş birlikleri
  4. Topluma katkı sağlayan projeler

Aslında bunlar söylenmesi kolay ama uygulaması zor şeyler. Yine de Özvar'ın bu konudaki kararlılığı gerçekten takdire şayan. "Değişim kaçınılmaz" diyordu, "ya biz değişeceğiz ya da geride kalacağız."

Sonuç olarak, bu açılış töreni sıradan bir protokol konuşması olmanın çok ötesine geçti. Yükseköğretim sistemimizin geleceğine dair önemli ipuçları veren, düşündüren ve harekete geçmeye teşvik eden bir konuşmaydı. 2025-2026 akademik yılının tüm eğitim camiası için verimli ve başarılı geçmesini dileyelim - ne dersiniz?