Kimileri için sınav demek, kaygı demek… Stres, gözyaşı ve bitmek bilmeyen bir maraton. Ama Cimen Yıldırım için durum biraz farklıydı. Onun hikayesi, sevginin imkansızı nasıl mümkün kıldığını gösteren, yüreğe dokunan bir başarı öyküsü.
Babası, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) gireceği gün, kapıda onu rengarenk çiçeklerle karşıladı. O anki duygu seli tarif edilemezdi. "Kızım, elinden geleni yaptın. Gerisi bizim için zaten hep hayırlısı" dedi. İşte o sıcak dokunuş, Cimen'in tüm gerginliğini alıp götürdü.
Hedefe giden yolda sevgiyle ilerlemek
Sınava hazırlanırken ailenin rolü nedir? Kimi evlerde baskı, kimi evlerde ise destek olur. Cimen'in ailesi, ona asla "şu puanı yapmalısın" demedi. Onun yerine, "sağlığın, mutluluğun her şeyden önemli" mesajını hissettirdiler. Bu, belki de başarının en büyük sırrıydı.
Sonuçlar açıklandığında ise gözyaşları sevinçten aktı. Cimen Yıldırım, istediği bölüme –yani hayalini kurduğu yere– yerleşmeyi başardı. Babasının o çiçekli karşılaması, sadece bir an değil; bir ömür boyu hatırlayacağı bir motivasyon sembolüne dönüştü.
Başarıda duygusal destek neden mihenk taşı?
Uzmanlar da zaten sınav dönemlerinde aile içi huzurun ve sevgi dilinin, gençlerin performansını doğrudan etkilediğini söylüyor. Cimen'in babası, tam da bunu yapmıştı. Sınav sonucundan bağımsız, koşulsuz bir sevgi gösterisi.
Belki de pek çok aileye ilham olacak bu davranış, eğitim hayatımızdaki en değerli ders: Sevgi, emekle birleşince gerçek başarı kaçınılmaz oluyor.
Cimen şimdi, yepyeni bir başlangıca adım atmanın heyecanını yaşıyor. Onun yolculuğu, nice gençlere ve ailelerine ışık olsun.
