
Gözlerini kırpmadan hedeflerine kilitlenen bir grup genç, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) adeta fırtına gibi esti. İmam hatip geleneğinden gelen bu öğrenciler, elde ettikleri başarıyı sadece kendileri için değil, tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu Gazze için kullanacaklarını duyurdu.
"Biz bu sınavı sadece kendimiz için vermedik" diyor gözleri parlayan gençlerden biri. Sanki yılların emeği, o anda bir anlam bulmuş gibi. "Her doğru cevap, Gazze'deki kardeşlerimiz için atılmış bir adım oldu."
Zorlu Maratonun Ardından Gelen Zafer
Sabahın erken saatlerinde başlayan çalışma temposu, gece yarılarına kadar sürdü. Kimi zaman kitapların arasında uyuyakaldıklarını anlatıyorlar - ama pes etmediler. "Bazen bir formülü 20 kez yazdığımız oldu" diye ekliyor bir diğeri, gülümseyerek.
- Günde ortalama 12 saat çalışma
- 150'den fazla deneme sınavı
- Sayısız kahve fincanı
Ve işte tüm bu emeğin karşılığı: Türkiye çapında ilk 100'de birden fazla imam hatip öğrencisi. Bu sonuç, aynı zamanda eğitim sistemindeki dönüşümün de bir göstergesi sayılır belki de.
Hedef Büyük: Gazze İçin Çalışacaklar
Peki ya sonra? "Artık sıra bizde" diyorlar, gözlerinde kararlılıkla. Üniversiteyi kazandıktan sonraki planları, başarılarını insanlık yararına kullanmak üzerine kurulu. Gazze'deki durumu "kalplerinde bir yara" olarak nitelendiren gençler, gelecekte bu alanda çalışmalar yapmayı hedefliyor.
"Bir insanın en büyük başarısı, elde ettiğiyle başkalarına dokunabilmesidir."
Öğretmenleri ise bu tutumlarından dolayı onlarla gurur duyduklarını belirtiyor. "Normalde gençler sınav sonrası tatil planları yapar" diye ekliyor bir eğitimci, "ama onların gündeminde insanlık var."
Eğitimde Farkındalık Dönemi
Bu başarı hikayesi, aslında eğitim sistemimizdeki bir dönüm noktasına da işaret ediyor. Artık öğrenciler sadece test çözme becerisiyle değil, sosyal sorumluluk bilinciyle de öne çıkıyor. Belki de gerçek başarı tam olarak budur - hem kendini geliştirmek, hem de bu birikimi insanlık yararına kullanabilmek.
Gençlerin bu tavrı, eğitim camiasında da yankı buldu. Uzmanlar, "artık yeni neslin farklı bir bilinçle yetiştiğini" vurguluyor. Kim bilir, belki de geleceğin liderleri şimdiden böyle yetişiyordur.