Geçtiğimiz günlerde adeta bir rollercoaster'a binen dolar ve altın piyasaları, nihayet sakin bir nefes almaya başladı. Öyle ki, dün itibarıyla dolar kuru 32,20 seviyelerine kadar gerilerken, gram altın da 2000 lira sınırının altına indi. Bu, yatırımcıların yüzünü bir nebze olsun güldüren bir gelişme oldu.
Peki neydi bu hareketliliğin sebebi? Aslında işin özü, Merkez Bankası'nın beklenen faiz kararı öncesinde piyasalarda oluşan tedirginlikti. Herkes ne olacağını kara kara düşünürken, bankanın net ve kararlı duruşu belirsizlik bulutlarını dağıttı. Bu da piyasalara bir güven enjekte etti – neredeyse anında!
Piyasa Psikolojisi: Korku Yerini İhtiyatlı İyimserliğe Bırakıyor
Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri de bu olumlu havadan nasibini aldı. BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,5'lik bir yükselişle kapattı. Yabancı yatırımcıların da yeniden alım yapmaya başladığı gözlemlenirken, bu durum 'acaba dönüş mü başlıyor?' sorularını da beraberinde getirdi.
Ancak işin uzmanları biraz daha temkinli konuşuyor. "Heyecanlanmak için henüz çok erken" diyorlar. Evet, güven tazelendi ama bu, her şeyin yoluna girdiği anlamına gelmiyor. Küresel ekonomideki belirsizlikler, enerji fiyatlarındaki oynaklık ve enflasyon canavarı hâlâ ortalıkta dolaşıyor. Yani, bir partiyi patlatmak için henüz çok erken.
Altın Yatırımcısı Ne Yapmalı?
Gram altın, 2000 lira psikolojik sınırının altına inmiş olsa da, uzmanlar yatırımcıları 'aman dikkat' diye uyarıyor. Kısa vadeli dalgalanmalara aldanıp, uzun vadeli stratejilerinden vazgeçmemeleri gerektiğinin altını çiziyorlar. Altın, her zaman olduğu gibi, güvenli liman özelliğini koruyor. Ama unutmayalım, en sakin denizler bile aniden kabarabilir.
Önümüzdeki hafta, piyasaların yeni yönünü belirlemede kritik öneme sahip. Merkez Bankası'nın aldığı kararların piyasalara tam olarak yansıması ve küresel gelişmeler, hepimizin izleyeceği birer gösterge olacak. Sonuç olarak, nefes aldığımız doğru ama koşmaya başlamak için belki de bir süre daha beklememiz gerekecek.
