
Dünya finans piyasaları bugünlerde adeta bir duvar saati gibi tik taklıyor—her an Amerika'dan gelecek ekonomik verilere kilitlenmiş durumda. Öyle ki, yatırımcıların nefesleri tutulmuş vaziyette, ABD'nin açıklayacağı büyüme rakamlarını bekliyorlar.
Geçtiğimiz haftanın sonlarına doğru, dolar/TL kuru 32,80 seviyelerinde dengelenirken, euro/TL ise 35,30 civarında seyretti. Altının ons fiyatıysa 2335 dolar bandında geziniyor—ki bu, oldukça ilginç bir seviye aslında.
Bekleyişin Ardındaki Nedenler
Peki neden bu kadar önemli bu veriler? Cevap basit aslında: Amerikan ekonomisinin sağlığı, tıpkı bir kalp atışı gibi tüm küresel piyasaları etkiliyor. Yavaşlayan bir büyüme, dünya çapında risk iştahını azaltırken; beklenenden güçlü rakamlar tam tersi etki yaratabiliyor.
Dolar endeksi 105,60 seviyesinde—neredeyse bir cambazın ip üzerindeki dengesi kadar hassas bir denge bu. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi ise 10.400 puanın üzerinde... Ama kim bilir, belki de bu sadece fırtına öncesi sessizliktir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Finans çevrelerinde konuşulanlara bakılırsa, herkes aynı soruyu soruyor: "Acaba veriler beklentileri karşılayacak mı?" Bazı analistler iyimser—onlara göre ekonomi hala ayakta duruyor. Diğerleri ise daha temkinli, "bekleyip görelim" diyorlar adeta.
Altın fiyatlarındaki son hareketler de oldukça manidar. 2335 dolar seviyesi—bu rakamın altında veya üstünde kalması, yatırımcılar için adeta bir yol haritası niteliğinde. Euro bölgesinden gelen enflasyon verileri de işin tuzu biberi olacak gibi duruyor.
Kısacası, önümüzdeki birkaç gün küresel piyasalar için kritik önem taşıyor. Yatırımcıların sabrı ve portföyleri test edilecek—kim bilir, belki de şaşırtıcı gelişmeler bizi bekliyordur.