Haftanın en önemli ekonomik takvimi işte karşımızda. Amerika Birleşik Devletleri'nin çeyrek büyüme rakamları, tüm dünya borsalarında olduğu gibi bizim piyasalarımızda da ana gündem maddesi haline geldi. Sanki bir gerilim filmi izliyoruz gibi—herkesin nefesi tutulmuş vaziyette.
Dün İstanbul'da dolar, 32,80 TL seviyelerinde işlem görürken, gram altın ise 2.250 TL barajını zorluyordu. Aslına bakarsanız, bu seviyeler piyasaların bekleyiş moduna girdiğinin açık bir göstergesi. Yatırımcılar adeta bir sonraki hamleyi görmek için kumanda bekliyor.
Peki Neden Bu Kadar Önemli?
Şöyle düşünün: ABD ekonomisi dünyanın lokomotifi. Onun performansı, sadece Wall Street'i değil, İstanbul'daki yatırımcıyı da doğrudan etkiliyor. Güçlü bir büyüme rakamı, Fed'in faiz indirimlerini ertelemesi anlamına gelebilir ki, bu da doların değer kazanması demek. Tam tersi durumda ise... Anlayacağınız, her şey bu verilere bağlı.
Borsa İstanbul'da işlem gören hisseler de aynı belirsizlikten nasibini alıyor. Özellikle bankacılık ve teknoloji sektörlerinde işlem hacimleri düşük seyrediyor—yatırımcılar risk almaktan çekiniyor. Kimse körü körüne adım atmak istemiyor, ki bence haklılar da.
Altın Yatırımcısına Notlar
Gram altın, son günlerdeki yükselişini korumaya çalışıyor ama bu rakamlara fazla güvenmemek lazım. ABD'den gelecek veriler, altının da kaderini belirleyecek. Güçlü ekonomi → güçlü dolar → zayıf altın denklemi hala geçerli. Ama unutmayalım, altın her zaman sürpriz yapmayı sever!
Dolar/TL paritesi ise kendi dinamiklerine sahip olsa da, global rüzgarlardan etkilenmeye devam ediyor. Merkez Bankası'nın rezerv verileri ve enflasyon beklentileri de işin içine girince, işler iyice karışıyor. Kısacası, bu hafta piyasalar için roller coaster etkisi yaratacak gibi duruyor.
Son bir not: Yatırım yaparken sadece bugüne değil, yarına da bakmak gerekiyor. Bu tür kritik veriler, sadece anlık dalgalanmalar değil, uzun vadeli trendler hakkında da ipuçları veriyor. Akıllı yatırımcı bu ipuçlarını iyi okumalı.
