Pazartesi sabahına uyanan küresel piyasalar, adeta bir kahveyle bile sakinleşmeyecek kadar gergin bir ruh hali içindeydi. Asya ve Avrupa seansları, yatırımcıların nefesini tutarak izlediği inişli çıkışlı grafiklerle açıldı. Kimileri için bu dalgalanma bir fırsat, kimileri içinse belirsizlikten başka bir şey değil.
Dolar endeksi, birdenbire yükselişe geçerek 105.2 seviyesine kadar tırmandı – ki bu, son dönemin oldukça dikkat çeken bir rakamı. Sanki bir güven arayışıymışçasına... Buna paralel olarak euro/dolar paritesi ise 1.07'nin altında gezindi, sterlin ise 1.26 civarında direnmeye çalıştı.
Altın, özellikle Asya piyasalarında parladı. Ons altın 2385 doları görerek yatırımcılara "ben hâlâ güvenli limanım" dedirtti adeta. Gümüşte de benzer bir hareketlilik vardı; ons bazında 32 doların üzerine çıkması, emtia yatırımcılarını bir hayli heyecanlandırdı.
Borsalarda İşler Karışık
Japonya'da Nikkei 225 endeksi neredeyse %1'e yakın bir düşüşle sarsıldı. Hong Kong ve Çin borsaları ise – her zamanki gibi – kendine has dalgalanmalarla ilerledi. Avrupa'da durum daha da ilginç: İngiltere FTSE 100 endeksi hafif bir yükseliş denedi ama Alman DAX ve Fransız CAC 40 endeksleri düşüş eğilimindeydi. Borsaların bu kararsız ruh hali, yatırımcıların risk iştahının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Peki ya tahvil piyasaları? Onlar da boş durmadı. ABD 10 yıllık tahvil getirisi %4.48'e dayanırken, Alman 10 yıllık tahvili de %2.56 seviyesinde işlem gördü. Bu rakamlar, faiz beklentilerinin hâlâ piyasanın nabzını elinde tuttuğunun bir göstergesi.
Gözler Bu Hafta Nelerde Olacak?
Herkes bu hafta açıklanacak olan ABD Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) verisine kilitlenmiş durumda. Bu veri, FED'in faiz politikasına dair ipuçları verecek – belki de piyasanın kaderini yeniden yazacak. Ayrıca, FED Başkanı Jerome Powell'ın pazartesi günü yapacağı konuşma da bir o kadar kritik. Yatırımcılar, her kelimesini tartarak dinleyecek.
Bir de tabii Çin'den geleek sanayi üretimi ve perakende satış verileri var. Küresel büyüme beklentileri açısından bunlar da en az diğerleri kadar önemli.
Kısacası, haftaya sakin başlayacağını düşünen varsa yanıldı. Piyasalar yine nefes kesen bir maratonun içinde. Yatırımcılar için her an her şey olabilir – hazırlıklı olmakta fayda var.
