Emtia Piyasalarında Dalgalı Hafta: Tarife Gerilimi ve Fed Sinyalleri
Emtia piyasalarında dalgalı hafta yaşandı

Emtia piyasaları bu haftayı oldukça dalgalı bir seyirle tamamladı. Küresel ticaret gerilimleri ve ABD Merkez Bankası'ndan gelen sinyaller, başta altın ve petrol olmak üzere birçok emtianın fiyat hareketlerinde belirleyici oldu.

Altın Piyasasında Kritik Hareketlilik

Altın fiyatları hafta boyunca inişli çıkışlı bir grafik çizdi. Ons altın, Çarşamba günü 2.330 dolar seviyelerine kadar gerilerken, ardından toparlanma sinyali verdi. Yatırımcıların ABD Merkez Bankası'nın faiz politikasına dair açıklamalarını dikkatle takip etmesi, altın piyasasındaki volatilitenin temel nedeni olarak öne çıktı.

Gram altın ise Türkiye piyasasında 2.400 lira bandında işlem gördü. Yerel piyasada altın fiyatları, küresel trendlerin yanı sıra döviz kurundaki hareketlerden de doğrudan etkilendi. Yatırımcılar için korunma aracı olarak altının cazibesi devam ederken, kısa vadeli dalgalanmalar dikkat çekti.

Petrol ve Endüstriyel Metaller

Petrol piyasasında Brent türü petrol, varil başına 85 dolar seviyelerinde dengelendi. ABD'nin Çin'e yönelik yeni tarife tehditleri, küresel büyüme ve enerji talebi endişelerini yeniden alevlendirdi. Bu durum petrol fiyatları üzerinde baskı oluştururken, OPEC+ üretim politikaları da piyasanın odak noktaları arasında yer aldı.

Endüstriyel metallerden bakır, haftanın dikkat çeken diğer emtiası oldu. Londra Metal Borsası'nda bakır fiyatları, Çin'den gelen veriler ve küresel imalat endeksi rakamları doğrultusunda hareket etti. Bakırın ton fiyatı 10.200 dolar civarında işlem görerek, yatırımcılara sinyal vermeye devam etti.

Önümüzdeki Hafta için Beklentiler

Emtia piyasalarının önümüzdeki hafta da volatil seyrini sürdürmesi bekleniyor. Fed yetkililerinin açıklamaları ve ABD-Çin ticaret politikalarındaki gelişmeler, piyasalarda yön belirleyici ana unsurlar olacak.

Altın için 2.300 dolar seviyesi kritik destek olarak izlenirken, petrol fiyatlarında 85 dolar seviyesinin üzerinde kalıcılık önem taşıyor. Yatırımcıların emtia piyasalarındaki pozisyonlarını yönetirken, hem küresel makroekonomik verileri hem de merkez bankalarının politik sinyallerini dikkatle takip etmeleri gerekiyor.