
İzmir'de durum ciddi. Gerçekten ciddi. Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi adeta eriyor – evet, eriyor demek yanlış olmaz çünkü rakamlar ürkütücü: %24. Yani her dört birimden sadece biri dolu. Bu, son on yılın en düşük seviyelerinden biri. Peki bu ne anlama geliyor? Şehrin ana su kaynağının tükenmek üzere olduğu anlamına geliyor.
İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, dün itibarıyla bir dizi önlemi hayata geçirdiklerini duyurdular. Su tasarrufu artık bir tercih değil, zorunluluk. Öyle ki, belediye ekipleri, gereksiz su kullanımı yapan işletmelere anında müdahale ediyor. İhbar hattı ise neredeyse kilitlendi diyebiliriz.
Peki Ya Alternatif Kaynaklar?
İzmir halkı şimdi şu soruyu soruyor: "Peki ya alternatif kaynaklar?" Çevre barajlardan destek alınıyor evet, ancak onların durumu da pek iç açıcı değil. Gördes Barajı'ndaki doluluk oranı %17, Balçova'da ise durum daha da vahim: %8. Bu rakamlar, kış aylarında yağış olmazsa, İzmir'in zor bir yaza uyanacağının habercisi.
– Acil tasarruf tedbirleri devreye alındı
– İsraf yapan işletmelere ağır yaptırımlar geliyor
– Vatandaşların duş sürelerini kısaltmaları isteniyor
– Araba yıkamak, bahçe sulamak neredeyse yasak!
Yetkililerin tonu oldukça ciddi. "Su hayattır" sözü artık bir klise değil, bir gerçeklik. İzmir halkından beklenti ise net: suyu bir damlasını bile ziyan etmeden kullanmak. Aksi takdirde, çok daha sıkı önlemler kapıda olabilir.
Son dönemlerdeki yağışsız geçen günler, hepimizi endişelendiriyor. Umudumuz, önümüzdeki kış mevsiminin beklentileri karşılaması. Aksi halde, İzmir için susuz bir yaz hiç de uzak değil.