Her ayın başında o bildik heyecan yine kapıda. Cebimizdeki paranın değerini, alışveriş poşetlerimizin ağırlığını belirleyen o kritik rakamlar için geri sayım başladı. Evet, yine enflasyon gündemde!
Türkiye İstatistik Kurumu, 2025 yılının bu ilk perdesinde sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Neredeyse herkesin dilinde aynı soru: Acaba bu ay enflasyon bize gülümseyecek mi, yoksa kaşlarımızı çatmak zorunda mı kalacağız?
İşte O Kritik Tarih ve Saat
Bütün gözler 3 Şubat 2025 Pazartesi gününe çevrildi. TÜİK, yeni yılın ilk enflasyon verilerini tam saat 10:00'da açıklayacak. O saatte, sosyal medya akışlarından ana haber bültenlerine kadar her yerde bu rakamların yankılanacağı kesin.
Bazıları için sadece bir istatistik belki de. Ama gerçekte? Market raflarındaki fiyat etiketlerinden benzin pompalarına, kira sözleşmelerinden maaş zamlarına kadar hayatımızın her köşesine dokunan bir gerçek.
Ekonomistler Ne Diyor?
Finans dünyasının kanaat önderleri, analistler ve ekonomistler şimdiden tahminlerini açıklamaya başladılar. Ortalama bir beklenti, aylık bazda yüzde 3,5 civarında bir artış öngörüyor. Yıllık bazda ise rakamların yüzde 70'in üzerinde seyredeceği konuşuluyor.
Ama şunu unutmayalım - ekonomistlerin tahminleri bazen hava durumu raporlarına benziyor. Bazen tam isabet, bazen de tamamen yanılabiliyorlar. Sonuçta ekonomi canlı bir organizma gibi, nefes alıp veriyor, tepki gösteriyor.
- Aylık enflasyon beklentisi: %3,5 civarı
- Yıllık enflasyon beklentisi: %70'in üzeri
- En yüksek tahmin: %4,2
- En düşük tahmin: %2,8
Peki Ya Sonrası?
Rakamlar açıklandıktan sonra asıl hareketlilik başlıyor. Merkez Bankası'nın adımları, hükümetin açıklamaları, piyasalardaki dalgalanmalar... Tüm bunlar bir domino taşı gibi birbirini tetikliyor.
Dolar ve euro kurlarındaki hareketlenmeler, borsadaki iniş çıkışlar, altın fiyatlarındaki değişimler - hepsi bu enflasyon rakamlarına endeksli adeta. Sanki görünmez iplerle birbirine bağlı bir kukla gösterisi gibi.
Belki de enflasyon sadece rakamlardan ibaret değildir. O, aynı zamanda insanların alım gücündeki erime, ev ekonomilerindeki sıkıntı, gelecek kaygısı demektir. Rakamlar soğuk görünebilir ama arkalarında sıcacık insan hikayeleri var.
3 Şubat Pazartesi sabahı, kahvaltı masalarında, iş yerlerindeki molalarda, toplu taşımadaki sohbetlerde en çok konuşulan konu bu olacak. Çünkü enflasyon sadece ekonomistlerin değil, hepimizin meselesi.
