
Heyecan dorukta! Türkiye'nin gelecek yılının bütçesini doğrudan ilgilendiren o kritik hafta nihayet geldi çattı. Hükümet yetkilileriyle memur sendikalarının temsilcileri, 2025'in ilk yarısı için geçerli olacak memur maaş zammını belirlemek üzere pazartesi günü masaya oturacaklar.
Kimine göre bu görüşmeler adeta bir satranç turnuvası gibi geçecek. Sendikalar enflasyonun altında ezilen alım gücünü geri kazanmak isterken, hükümet tarafı ise bütçe disiplinini korumak zorunda. Ortak paydada buluşmak hiç de kolay olmayacak gibi duruyor.
Enflasyon Verileri Zammın Kaderini Belirleyecek
Aslında her şey rakamlara bakıyor. Temmuz, ağustos ve eylül aylarının enflasyon verileri, zam oranının nihai şeklini almasında başrol oynayacak. Sendikalar, yıllık enflasyonun üzerinde bir artış talep etme niyetindeler – haklılar da! Son bir yılda hayat pahalılığına bir baksanıza...
Memurların yüzünü güldürecek haberler gelirse, bu sadece onları değil, emeklileri de yakından ilgilendirecek. Unutmayalım, emekli maaş artışları da memur zammına endeksleniyor. Yani milyonlarca vatandaşımızın gözü kulağı bu pazarlık sürecinde.
Peki, Beklentiler Ne Yönde?
Uzmanların kulislerde dolaşan tahminlerine göre, zam oranının %25 ila %30 bandında olması kuvvetle muhtemel. Tabii bu, enflasyon rakamlarının nihai haline bağlı. Eğer enflasyon beklenenin üzerinde çıkarsa – ki maalesef bu ihtimal hiç de düşük değil – sendikaların pazarlık gücü de bir hayli artacak.
Masa henüz soğumadan, tarafların anlaşmaya varması en büyük temennimiz. Çünkü uzayan görüşmeler, belirsizlikten en çok memurların aile bütçesini vuruyor. Alışveriş listeleri, kira ödemeleri, çocukların okul masrafları... Hepsi bu zamma endeksli durumda.
Sonuç olarak, önümüzdeki günler hepimiz için kritik önem taşıyor. Hem memurların alım gücü hem de ülke ekonomisinin seyri açısından dengeli bir formül bulunması şart. Gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var!