Avrupa'nın ekonomik nabzı bu kez farklı atıyor. Avro Bölgesi'nde Ekim ayı enflasyon verileri açıklandı ve sonuçlar pek çok ekonomistin tahminlerinden farklı bir tablo çizdi. Rakamlar, enflasyonun hala ısrar ettiğini gösteriyor.
Aslında durum şu: Yıllık bazda enflasyon yüzde 2,9 seviyesinde. Bu oran geçen ayki yüzde 4,3'lük orana kıyasla ciddi bir düşüş gibi görünse de -ki öyle de- asıl mesele çekirdek enflasyonda saklı. Çünkü çekirdek enflasyon, yani gıda ve enerji hariç tüketici fiyatları, yüzde 4,2'de takılıp kalmış durumda.
Peki Bu Rakamlar Ne Anlama Geliyor?
Avrupa Merkez Bankası yetkilileri şu sıralar muhtemelen kafalarını kaşıyorlardır. Zira enflasyonla mücadele henüz bitmiş değil. Enerji fiyatlarındaki düşüş -ki yüzde 11,2 oranında gerilemiş- genel enflasyonu aşağı çekmiş görünüyor ama işin özünde fiyat artışları devam ediyor.
Gıda, alkol ve tütün fiyatlarındaki yüzde 7,5'lik artış hala tüketicinin cebini yakıyor. Hizmet sektöründeki yüzde 4,6'lık zamlar da cabası. Sanki enflasyon bir nevi yer değiştirmiş gibi - enerjiden çıkıp diğer kalemlere sıçramış.
Ülke Bazında Manzara
Belçika'da durum vahim: Yüzde 1,7'lik enflasyon oranıyla Avro Bölgesi'nin en düşük enflasyonuna sahip. Fransa yüzde 4,5'le tam tersi uçta. Almanya ise yüzde 3,8'le ortalarda bir yerde seyrediyor.
Bu dağılım aslında Avrupa ekonomisinin homojen olmadığını gösteriyor. Her ülke kendi iç dinamikleriyle boğuşuyor adeta.
Ekonomistler Ne Diyor?
Uzmanların kafası karışık gibi görünüyor. Bir yandan enflasyon düşüyor, diğer yandan çekirdek enflasyon inatla yüksek seyrediyor. Bu durum faiz indirimleri konusunda da belirsizlik yaratıyor.
Şahsen düşünüyorum da, Avrupa ekonomisi tam anlamıyla toparlanmış sayılır mı? Rakamlar iyileşiyor evet, ama sokaktaki vatandaş hala markette fiyat etiketlerine bakınca iç geçiriyordur herhalde.
Kısacası, enflasyon savaşı henüz kazanılmış değil. Avrupa'nın ekonomik yolculuğunda bir duraklama belki, ama varış noktasına daha var.