Evet, yine o heyecanlı günlerden birine yaklaşıyoruz. Kasım'ın ilk günleri, yani TÜİK'in enflasyon rakamlarını açıklayacağı o kritik an için geri sayım başladı. Herkes şu sorunun cevabını arıyor: Ekim ayında enflasyon ne kadar arttı?
Anket şirketlerinin tahminlerine göre durum şöyle görünüyor - ortalama beklenti aylık bazda %3.30 civarında. Yıllık bazda ise bu oranın %62.70'lere dayanması bekleniyor. Tabii bu sadece bir tahmin, gerçek rakamlar her zaman sürpriz yapabiliyor.
Peki Bu Rakamlar Ne Anlama Geliyor?
Şöyle düşünün: Market alışverişinizdeki fiyat etiketlerinde gördüğünüz artışların resmi karşılığı aslında. Eğitim, gıda, konut... Hemen hemen her kalemde hissedilen zamların toplam etkisi.
Enflasyonist baskılar konusunda ise uzmanların dikkat çektiği noktalar oldukça net. TL'deki değer kaybı, vergi ayarlamaları ve üretici fiyatlarındaki yükseliş enflasyonu besleyen başlıca faktörler olarak öne çıkıyor. Yani maalesef fiyat artışlarının arkası pek de boş değil.
Merkez Bankası Ne Yapacak?
Aslında herkesin aklındaki asıl soru bu: Enflasyon rakamları açıklandıktan sonra Merkez Bankası ne yönde hareket edecek? Faiz artırımı gelir mi, yoksa mevcut politikalarla devam mı edilecek?
Bazı ekonomistler -ki bence haklılar- enflasyonun yukarı yönlü riskler taşıdığını düşünüyor. Özellikle son dönemdeki kur hareketleri ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, rakamların tahmin edilenden daha yüksek gelebileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Şahsen, market alışverişlerinde yaşadığımız şokları düşününce, bu rakamların sürpriz yapması hiç de şaşırtıcı olmaz. Domatesten ete, benzinden kiraya kadar her şeye gelen zamlar zaten vatandaşın cebini yakıyor.
Sonuç Olarak...
Ekim enflasyon verileri sadece bir rakamdan ibaret değil. Aslında hepimizin günlük hayatında hissettiği ekonomik gerçekliğin resmi kaydı. Beklentiler ne olursa olsun, açıklanacak rakamların ekonomi politikalarından market alışverişlerine kadar pek çok şeyi etkileyeceği kesin.
Gözler 3 Kasım'daki TÜİK açıklamasında - umarız sürprizler hoş olur!
