Ekim Ayında Enflasyon Rüzgarı: Hangi Ürünler Uçtu, Hangi Ürünler Düştü? İşte TÜİK'in Çarpıcı Verileri!
Ekim'de En Çok Zam Yiyen ve Düşen Ürünler Açıklandı

Ekim ayı geldi geçti ama cüzdanlarımızda bıraktığı izler hâlâ taze. TÜİK'in açıkladığı son veriler, market raflarında yaşanan fiyat roller coaster'ının boyutlarını gözler önüne seriyor. Kimi ürünlerdeki artışlar göz korkuturken, kimi kalemlerde nefes aldıran düşüşler yaşanmış.

Ve işte o çarpıcı liste karşımızda. Hazır mısınız?

Fiyatı Tavan Yapan Ürünler

Ekim ayının en acımasız yükselişi -inanın bana- yüzde 19.35'lik artışla taze fasulyede yaşanmış. Evet, yanlış duymadınız! Taze fasulye adeta roketlenmiş. Onu yüzde 17.67'yle ıspanak ve yüzde 16.49'la kuru soğan takip ediyor. Sanki sebze reyonları birer borsa pitine dönmüş gibi.

Peki ya diğerleri? İşte ekim ayında en çok zam yiyen diğer ürünler:

  • Kıvırcık marul: %15.63
  • Karnabahar: %14.92
  • Pırasa: %13.80
  • Lahana: %11.86
  • Ispanak: %17.67 (bu kadar yüksek artışa tekrar dikkat!)

Sebzelerdeki bu çılgınlık, sanki her biri ayrı bir döviz kuru gibi hareket ediyor. Kim demiş enflasyon sadece dolar-euro meselesi diye?

Cebi Rahatlatan Düşüşler

Ama her karanlığın bir aydınlık yüzü var değil mi? Neyse ki bazı ürünlerde cüzdanlarımızı rahatlatan düşüşler yaşanmış. İşte o müjdeci liste:

  • Domates: %21.10 (evet, bu sefer iyi haber!)
  • Salatalık: %14.21
  • Dolmalık biber: %9.78
  • Patlıcan: %6.93
  • Kabak: %5.57

Domatesin bu düşüşü, sanki bir nebze olsun nefes aldırıyor insana. Market alışverişi yaparken yüzümüzü güldüren türden.

Peki Bu Ne Anlama Geliyor?

Şöyle bir geri adım atıp baktığımızda, manzara oldukça ilginç. Sebze-meyve fiyatlarındaki bu uçurum, mevsimsel geçişlerin ve -belki de- arz-talep dengesizliklerinin yansıması gibi duruyor. Taze fasulyenin bu kadar tırmanması, bence çiftçiden tüketiciye uzanan zincirde bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi.

Ancak domatesteki düşüş, en azından bir süreliğine menemenin keyfini çıkarabileceğimiz anlamına geliyor. Küçük mutluluklar değil mi?

TÜİK'in bu verileri, günlük alışverişimizde hissettiğimiz ama tam anlamıyla ölçemediğimiz o dalgalanmaları net bir şekilde ortaya koyuyor. Ekim ayı, adeta bir fiyat labirenti gibiydi - kimisi çıkışı buldu, kimisi kayboldu.

Bir sonraki ay ne olur bilinmez ama şu kesin: Türkiye'nin enflasyon hikayesi, her ay yeni bir bölüm yazmaya devam ediyor. Ve biz tüketiciler olarak, bu hikayenin baş kahramanlarıyız.