Geldik mi yine o meşhur enflasyon rakamlarının açıklandığı güne! TÜİK'in bugün paylaştığı verilere göre, yıllık enflasyon yüzde 33.5 olarak kayıtlara geçti. Yani vatandaşın cebindeki para, geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse üçte bir oranında erimiş oldu.
"Bu nasıl bir çile?" diye soracak olursanız, işte size bazı çarpıcı detaylar:
- Gıda fiyatlarındaki artış adeta tavan yapmış durumda
- Ulaşım masrafları her geçen gün daha da katlanılmaz hale geliyor
- Konut harcamaları ise ayrı bir dert - kiracılar ne yapsın?
Marketlerde Dramatik Manzara
Markete girenlerin yüz ifadesini bir görseniz! Bir kilo domatesin fiyatı neredeyse bir asgari ücretlinin yarım saatlik emeğine denk geliyor. (Gerçi asgari ücret de enflasyon karşısında eriyor ama o ayrı bir yazı konusu.)
Uzmanlar ise durumu şöyle yorumluyor: "Bu rakamlar resmi enflasyon. Sokaktaki vatandaşın hissettiği enflasyon çok daha yüksek." Haklılar da! Çünkü kimse TÜİK'in sepetindeki ürünleri tam olarak almıyor ki...
Peki Ne Olacak?
Merkez Bankası'nın yeni faiz artırımları bir nebze olsun etki edecek mi? Yoksa bu gidişat bir süre daha devam mı edecek? İşin uzmanlarına kulak verelim:
- Önümüzdeki aylarda enflasyonda hafif bir düşüş bekleniyor
- Ancak yıl sonu hedefleri tutturulamayabilir
- Tüketicilerin tasarruf yapması her zamankinden daha kritik
Sonuç olarak, cüzdanlarımızın daraldığı bu dönemde akıllı harcama yapmak en büyük kurtarıcımız olacak gibi görünüyor. Ne dersiniz, sizce de öyle değil mi?
