Ekonomi gündeminde bomba gibi açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, adeta bir fırtına öncesi sessizliği yaratarak herkesi şaşırttı. Enflasyon canavarını tek haneye hapsetmek için kolları sıvadıklarını duyurdu.
"Bu işin şakası yok" diyor Yılmaz, gözlerinde kararlı bir ifadeyle. Aslında hepimiz biliyoruz ki enflasyonla mücadele sandığımızdan daha karmaşık - tıpkı bir yapbozun parçalarını birleştirmek gibi. Ancak görünen o ki hükümet bu kez farklı bir strateji izliyor.
Rakamlar Konuşuyor: Nisan Ayı Beklentileri
Nisan ayı enflasyon verileri açıklandığında herkesin nefesini tutacağı kesin. Yılmaz'ın dediğine göre, "Geçici dalgalanmalar bizi yanıltmasın - asıl hedefimiz çok daha net." Peki bu hedefe ulaşmak için neler yapılacak?
- Para politikasında sıkı duruş sürdürülecek
- Mali disiplinden taviz verilmeyecek
- Enflasyon beklentileri kontrol altına alınacak
Kulağa hoş geliyor, değil mi? Ama işin iç yüzünde neler var? Yılmaz, adeta bir satranç ustası gibi hamlelerini planlıyor. "Amacımız sadece enflasyonu düşürmek değil, aynı zamanda vatandaşın cebini rahatlatmak" diye ekliyor.
Ekonomide Yeni Bir Sayfa
Belki de en çarpıcı olanı, Yılmaz'ın "istikrar" vurgusu. Sanki uzun süredir kayıp olan bir hazinenin peşindeyiz ve sonunda ipuçlarını bulmuş gibiyiz. Ekonomi yönetimi, enflasyonla mücadelede adeta bir seferberlik başlatmış durumda.
Peki ya son zamanlarda duyduğumuz o "yapısal reformlar"? Yılmaz'a göre bunlar sadece bir başlangıç. Asıl büyük resim, Türkiye'yi ekonomik anlamda çok daha güçlü bir konuma taşımak.
Dolar, euro, altın... Hepsi bir yana, asıl mesele vatandaşın alım gücünü korumak. Yılmaz'ın dediği gibi, "Market alışverişinde vatandaşımız rahat bir nefes almalı." Bu sözler aslında her şeyi özetliyor.
Ekonomi kurmayları şimdiden çalışmaya başlamış. Nisan verileri açıklandığında herkesin gözü yeniden enflasyon rakamlarında olacak. Bekleyip göreceğiz - umalım ki bu kez gerçekten fark yaratılsın.