
Fransa için ekonomik anlamda gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Daha geçtiğimiz hafta bir darbe yemişlerdi, şimdi bir darbe daha. Standard & Poor's (S&P) global kredi derecelendirme kuruluşu, Fransa'nın kredi notunu bir basamak daha indirme kararı aldı. Bu, sadece bir hafta içinde yaşanan ikinci düşüş anlamına geliyor.
Peki bu ne demek oluyor? Aslında oldukça basit: Yatırımcılar açısından Fransa'ya borç vermek artık daha riskli görülüyor. Notun 'AA-' seviyesine çekilmesi, ülkenin mali disiplin konusunda sıkıntılar yaşadığının açık bir göstergesi. S&P'nin açıklamasındaki o keskin ifadeleri duysanız... "Mali esnekliğin azalması" ve "siyasi çıkmazların büyüyen bütçe açığını kontrol altına almayı zorlaştırması" gibi cümleler durumun vahametini ortaya koyuyor.
Siyasi Belirsizlik Ekonomiyi Nasıl Vurdu?
İşin asıl can sıkıcı tarafı, bu kararın Fransa'daki siyasi tıkanıklığın tam ortasına denk gelmesi. Mecliste net bir çoğunluğun olmaması, hükümetin bütçe tasarısını geçirmesini neredeyse imkansız hale getiriyor. S&P de tam olarak bu noktaya parmak basmış: "Yasama çıkmazı, mali politikaların uygulanmasını zorlaştırıyor." Yani, kimse ne yapacağını bilemiyor gibi bir hal var.
Fransa'nın bütçe açığı şu anda GSYİH'sinin %5.5'i seviyesinde - ki bu, AB içinde en yüksek oranlardan biri. Bana kalırsa, bu düşüş önümüzdeki aylarda Fransa'nın borçlanma maliyetlerini hissedilir şekilde artıracak. Zaten Avrupa genelinde enflasyon ve yavaşlayan büyüme baskısı varken, bir de bunun eklenmesi...
Piyasalar Tepkisi ve Gelecek Beklentileri
Piyasalar henüz çok sert bir tepki vermedi belki, ama bu sakinlik aldatıcı olabilir. Yatırımcıların gözü artık daha fazla Fransa'ın üzerinde olacak. Eğer siyasi kriz derinleşirse - ki öyle görünüyor - diğer derecelendirme kuruluşlarından da benzer hamleler gelebilir.
Sonuç olarak, Fransa için ekonomik manzara hiç iç açıcı değil. Siyasi istikrarsızlık ve mali sorunlar bir kısır döngü yaratmış durumda. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Macron ve hükümetinin atacağı adımlar hepimiz için kritik önem taşıyacak. Bakalım bu fırtınayı atlatabilecekler mi?