Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son açıklamaları ekonomistlerin kafasını karıştırdı desem yeridir. Dünya genelinde enflasyon verileri adeta bir labirent gibi karmaşık bir hal alıyor. Gelişmiş ekonomiler nefes almaya başlarken, gelişmekte olan ülkelerde durum hiç de iç açıcı görünmüyor.
Aslında işin özü şu: Merkez bankalarının agresif faiz artırımları bazı yerlerde işe yaradı, bazılarında ise yaramadı. Gelişmiş ülkelerde enflasyonun gerilemesi sevindirici ama -şahsi düşüncem- bu iyimserliğe kapılmak için henüz çok erken.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Fiyatlar Yükselişte
İşin can sıkıcı tarafı gelişmekte olan ekonomiler. Oralarda enflasyon inatla yüksek seyrediyor. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri derken vatandaşın cebi yanıyor resmen. IMF'nin verilerine göre bu ülkelerdeki enflasyon oranları, gelişmiş ülkelere kıyasla neredeyse iki katı seviyelerde seyrediyor.
Peki neden? Cevap basit aslında: Gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankaları, faiz artırımında daha temkinli davranmak zorunda kalıyor. Ekonomik büyümeyi frenlemekten çekiniyorlar. Ama bu tercihin bedeli de ağır oluyor - enflasyon kontrol altına alınamıyor.
IMF'nin Kritik Uyarıları
IMF yetkililerinin son açıklamaları gerçekten dikkat çekici. Diyorlar ki: "Küresel enflasyon görünümü oldukça karmaşık." Bu ifadeyi duyunca insan ister istemez "Acaba ne demek istiyorlar?" diye soruyor. Aslında şunu kastediyorlar: Her ülke kendi dinamikleriyle boğuşuyor ve tek bir çözüm yolu yok.
Gelişmiş ülkelerdeki düşüş trendi sevindirici olsa da, küresel enflasyonun tamamen kontrol altına alındığını söylemek için henüz erken. Özellikle enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve tedarik zincirindeki aksaklıklar potansiyel risk olarak duruyor.
Şu anki tablo şunu gösteriyor: Gelişmiş ekonomiler enflasyonla mücadelede bir nebze başarılı olurken, gelişmekte olan ülkeler bu savaşta zorlanmaya devam ediyor. Bu da küresel ekonominin iki farklı hızda ilerlediğine işaret ediyor.
Sonuç olarak, IMF'nin bu uyarıları bize şunu hatırlatıyor: Enflasyonla mücadele henüz bitmedi. Hatta bazı bölgelerde asıl sınav şimdi başlıyor. Gelişmekte olan ülkelerin bu süreci nasıl yöneteceği, önümüzdeki dönemde küresel ekonominin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.