Kırmızı Alarm! KKM Bakiyesi 200 Milyar Lira Barajını Aşağıya Geçti
KKM Bakiyesi 200 Milyar Lira Altına İndi

Gözler bir kez daha kur korumalı mevduat hesaplarına çevrildi. Öyle ki, son dönemde yaşanan yoğun çekilişler nedeniyle KKM bakiyesi kritik bir eşiğin altına indi. Adeta bir rüzgar gibi esen döviz talebi, sistemdeki paranın 200 milyar lira sınırının altına düşmesine neden oldu.

Aslında durum hiç de sürpriz değil. Zira vatandaşlar dövizdeki yükselişi görünce -haklı olarak- tedirgin oluyorlar. Doların, euronun tırmanışa geçtiği bir ortamda, 'acaba param güvende mi?' sorusu akıllara düşüveriyor. Bu da doğal olarak KKM'lerden çekilme eğilimini beraberinde getiriyor.

Rakamlar Konuşuyor: İşte Çarpıcı Veriler

Merkez Bankası'nın son verilerine göre, 12 Temmuz itibarıyla KKM bakiyesi 199,9 milyar liraya gerilemiş durumda. Bir önceki haftaya kıyasla tam 5,3 milyar liralık bir düşüş söz konusu. Bu, haftalık bazda kaydedilen en yüksek çekiliş miktarı olarak kayıtlara geçti.

Peki ya toplam mevduatlar? Onlar da aynı kaderi paylaşıyor gibi görünüyor. Toplam mevduat içinde KKM'lerin payı yüzde 15,3 seviyesine kadar gerilemiş. Yani her 100 liralık mevduatın sadece 15 lirası artık kur korumalı hesaplarda duruyor.

Peki Neden Bu Kadar Çekiliyor?

Aslında cevap basit: Döviz kurlarındaki artış, vatandaşları 'acaba KKM garantisi yeterli mi?' diye düşündürüyor. Özellikle son dönemde dolar ve eurodaki yükseliş, insanları alternatif arayışlarına itiyor. Kimi doğrudan döviz almayı tercih ediyor, kimi de başka yatırım araçlarına yöneliyor.

Bir de şu var tabii: İnsanların gözü hep dövizde. Dolar bir yukarı çıksa, herkes 'acaba daha da yükselir mi?' diye düşünmeden edemiyor. Bu psikoloji de KKM'lerden çekilme eğilimini hızlandırıyor doğal olarak.

Durum böyle olunca, ekonomi çevrelerinde de tartışmalar alevleniyor. Kimi uzmanlar 'bu sistem sürdürülebilir değil' derken, kimi de 'vatandaşın tasarruf tercihine saygı duyulmalı' diyor. Ancak herkesin ortak görüşü şu: KKM'lerden çekilişler ekonomideki genel durumun bir yansıması.

Peki ya önümüzdeki günler? Gözler yine Merkez Bankası'nda ve hükümetin alacağı kararlarda. Acaba yeni tedbirler gelecek mi, yoksa piyasa kendi haline mi bırakılacak? Bu soruların cevabını zaman gösterecek.

Bir gerçek var ki o da şu: Vatandaşın tasarruf tercihleri ekonomik göstergelerin en önemli barometrelerinden biri. Ve şu an bu barometre 'fırtına' uyarısı veriyor.