Ekim ayının ortaları, bu yıl ekonomik anlamda belki de en kritik buluşmalardan birine sahne olacak. Dünyanın dört bir yanından finansçılar, ekonomistler ve politika yapıcılar, Fas'ın büyüleyici şehri Marakeş'te bir araya geliyor. Tam tarih mi? 13-18 Ekim.
İşte o tarihlerde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları gerçekleşecek. Bu toplantılar sıradan ekonomik buluşmalar değil, adeta küresel ekonominin sağlık durumunun kontrol edildiği bir nevi 'dünya ekonomisi genel kurulu' gibi.
Gündemde Neler Var?
Gündem o kadar dolu ki... Enflasyon canavarı hâlâ pek çok ülkenin kabusu olmaya devam ediyor. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar -özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası- herkesi tedirgin ediyor. Gelişmekte olan ülkelerin borç yükü ise içler acısı durumda.
Bir de iklim değişikliği meselesi var tabii. Yeşil dönüşüm finansmanı konusu, bu yılki toplantıların en önemli başlıklarından biri olacak gibi görünüyor. Zaten Fas'ta yapılacak olması da sembolik açıdan manidar.
Neden Bu Toplantı Önemli?
Şöyle düşünün: Dünya ekonomisi son yıllarda adeta bir roller coaster'a binmiş gibi. Pandemi, savaşlar, tedarik zinciri krizleri derken, herkes 'acaba düzelme ne zaman gelecek?' diye soruyor. İşte bu toplantılar, bu sorulara cevap arayan en önemli platform.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva'nın da dediği gibi, 'küresel ekonomi yavaşlamaya devam ediyor.' Peki bu yavaşlamayı kim, nasıl durduracak? Cevabı Marakeş'te aranacak.
Kimler Katılıyor?
- Merkez bankası başkanları
- Maliye bakanları
- Uluslararası finans kuruluşlarının temsilcileri
- Özel sektör liderleri
- Ekonomi uzmanları ve akademisyenler
Yani dünya ekonomisinin nabzını tutan herkes orada olacak. Türkiye'den de üst düzey bir heyetin katılması bekleniyor - ki zaten son dönemde uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye'nin bu toplantılardaki duruşu oldukça merak konusu.
Sonuç olarak, önümüzdeki hafta dünya ekonomisinin geleceğine dair önemli ipuçları elde edeceğiz. Umarım bu toplantılar, sadece sorunları konuşmakla kalmaz, somut çözümler de üretir. Çünkü gerçekten, dünya ekonomisinin biraz nefese ihtiyacı var.
