Merkez Bankası, beklenen o raporu nihayet açıkladı. Herkesin kilitlendiği o sayılar: 2026 ve 2027 yılları için enflasyon beklentileri. Piyasalar nefesini tutmuş beklerken, TCMB'nin açıkladığı veriler, ekonomideki seyir hakkında oldukça net ipuçları veriyor.
Peki, bu rakamlar ne anlama geliyor? Şöyle söyleyeyim: Merkez, önümüzdeki dönemde enflasyonun bir miktar yumuşayacağı yönünde bir tablo çiziyor. Ama -evet, her zaman bir 'ama' vardır- bu düşüşün ne kadar süreceği ve ne kadar derin olacağı konusu hâlâ ekonomistler arasında hararetle tartışılıyor.
Rakamlar Ne Diyor?
Raporun ayrıntılarına girersek... Tahminler, enflasyonist baskıların giderek azalacağı bir döneme işaret ediyor. Fakat, dış etkenler ve küresel belirsizlikler hâlâ en büyük risk faktörleri olarak öne çıkıyor. Yani, her şey yolunda giderse düşüş bekleniyor; ama işte, her şeyin yolunda gitmesi için önümüzde dikilen bir sürü engel var.
Piyasa aktörleri ise bu açıklamaları iki kere okuyor. Kimileri için bu, umut verici bir işaret; kimileri içinse 'bekle-gör' politikasının devam ettiğinin bir göstergesi. Yatırımcılar, bir sonraki adımı görmek için sabırsızlanıyor.
Peki Ya Sonrası?
Aslında herkesin aklındaki soru şu: Bu düşüş eğilimi kalıcı olacak mı? Cevap, hem iç hem de dış dinamiklere bağlı. Enerji fiyatları, küresel tedarik zincirleri ve -kimsenin tahmin edemediği- siyasi gelişmeler... Tüm bunlar, enflasyon yolculuğumuzun seyrini değiştirebilecek faktörler.
Kısacası, Merkez Bankası'nın projeksiyonları iyimser bir tablo çizse de, tedbiri elden bırakmamakta fayda var. Ekonomi, sürprizlere açık bir alan ve bugünün tahmini, yarının gerçeği olmayabiliyor. Gözler, bir sonraki veri açıklamasında.
