Ekonomi gündeminde son dakika gelişmesi! Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehmet Yılmaz, adeta bomba etkisi yaratacak açıklamalarda bulundu. TL'ye duyulan güvenin -inanılmaz ama gerçek- ciddi oranda arttığını duyurdu. Bu haber, piyasalara nefes aldıracak türden.
Yılmaz'ın sözleri ekonomideki rüzgarın yön değiştirdiğini gösteriyor. "TL'ye olan güven artıyor" derken, aslında tüm ekonomik dengelerin yeniden şekillendiğinin altını çizdi. Kimileri için sürpriz olsa da, aslında uzun süredir devam eden politikaların meyvelerini toplamaya başladığımız bir dönemdeyiz.
Enflasyonla Mücadelede Kritik Dönemeç
Enflasyon canavarıyla savaşta yeni taktikler devrede. Yılmaz'ın dediğine göre, fiyat istikrarı için alınan önlemler meyvesini vermeye başlamış. Şöyle bir düşünün: market raflarında fiyat etiketleri daha yavaş değişiyor, vatandaşın cebi biraz olsun rahatlıyor. Tabii bu, uzun ve zorlu bir yolculuğun henüz başlangıcı.
Döviz kurlarındaki dalgalanmalar -biliyorsunuz- hepimizin korkulu rüyasıydı. Ama şimdi? Görünen o ki TL, adeta fırtınadan sonra sakin denizlere yelken açıyor. Yılmaz'ın vurguladığı gibi, para birimimize duyulan güvenin artması, ekonomimiz için yeşil ışık anlamına geliyor.
Ekonomik İstikrarın Anahtarları
- TL'ye olan güven artışı yatırımcı psikolojisini olumlu etkiliyor
- Enflasyonla mücadele politikaları meyve vermeye başladı
- Döviz kurlarındaki istikrar iç piyasaya nefes aldırıyor
- Yapısal reformlar ekonomik temelleri güçlendiriyor
Aslında bütün mesele şu: ekonomi dediğiniz şey biraz da güven oyunudur. İnsanların TL'ye inanması, paranın değer kaybetmeyeceğine dair güven duyması -inanın- faizlerden daha etkili bir silah. Yılmaz'ın açıklamaları da tam olarak bu noktaya parmak basıyor.
Peki ya sonra? Ekonomi büyüme rakamları, işsizlik oranları, yatırımlar... Bütün bu puzzle'ın parçaları birbirine geçmeye başlıyor. TL'ye duyulan güven artışının, önümüzdeki dönemde diğer ekonomik göstergelere de yansımasını beklemek hayal olmasa gerek.
Son tahlilde, Yılmaz'ın açıklamaları ekonomideki havanın değiştiğinin göstergesi. TL'nin değer kazanması, enflasyonun kontrol altına alınması -her ne kadar zorlu olsa da- artık daha gerçekçi hedefler haline geliyor. Bakalım önümüzdeki günlerde ekonomi sahnesinde başka hangi sürprizler bizi bekliyor?
