
Avrupa'nın finansal ikliminde ilginç bir rüzgar esiyor. Kimsenin pek beklemediği bir gelişme: faizler düştükçe krediler fırlıyor. Sanki bankalar uzun süredir beklettikleri kumbaraların kapaklarını bir anda açıvermişler gibi.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ısrarlı düşük faiz politikası, nihayet meyvelerini vermeye başladı. Ama kimse bu kadar hızlı olacağını tahmin edemezdi doğrusu. Özellikle işletme kredilerindeki artış, ekonomistleri bile şaşkına çevirdi.
Rakamlar Konuşuyor: İşte Çarpıcı Artış Oranları
Şubat ayı verileri adeta bir patlamayı işaret ediyor. İşletmelere açılan kredilerdeki yükseliş %0.4'e ulaşmış durumda. Konut kredileri ise %0.3'lük bir artışla adeta 'ben de buradayım' diyor. Küçük ama anlamlı bir hareketlilik.
Peki bu ne anlama geliyor? Aslında her şey çok basit: faizler düşünce, insanlar daha çok borçlanmaya cesaret ediyor. Bankalar da -ne de olsa- para kazanmak için var. Faiz gelirleri düşük olsa da, hacim artınca toplamda kârlı çıkıyorlar.
Ekonomide İyimserlik Hava Hakim
Bu kredi genişlemesi sadece bankacıların değil, tüm ekonominin yüzünü güldürüyor. Çünkü kredi demek, yatırım demek. Yatırım demek, büyüme demek. Büyüme demekse -herkesin bildiği gibi- refah demek.
Ancak işin bir de şu tarafı var: acaba bu bolluk ne kadar sürecek? ECB yetkilileri zaten uzun süredir 'faizleri düşük tutacağız' sinyali veriyorlar. Ama ekonomiler canlanınca, enflasyon da hareketlenebilir. O zaman ne olacak? İşte asıl soru bu.
Şu an için her şey yolunda gibi görünüyor. Bankalar kredi musluklarını açmış durumda, işletmeler yatırım planları yapıyor, ev almak isteyenler de fırsat kolluyor. Avro Bölgesi, pandemi sonrası belki de en hareketli dönemine giriyor.
Sonuç olarak, düşük faizlerin bu denli etkili olması herkesi şaşırttı. Kimileri 'bu balon mu?' diye sorarken, kimileri de 'nihayet ekonomik canlanma başladı' diye seviniyor. Gerçek cevabı ise önümüzdeki aylar gösterecek.