
İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) önemli isimlerinden Megan Greene, son dönemde iyice ısınan faiz indirimi tartışmalarına adeta soğuk su sıktı. Aslına bakarsanız, piyasaların nefesini tuttuğu bu kritik dönemde, Greene'in kelimeleri bir uyarı gibiydi: "Acele etmeyin."
Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, enflasyon canavarının henüz tam olarak kontrol altına alınmadığını belirten Greene, "Gördüğümüz iyileşme kesinlikle umut verici ama zaferi ilan etmek için çok erken" ifadelerini kullandı. Sanki bir dağcı zirveye yaklaştığını düşünürken, aslında daha katetmesi gereken zorlu bir yol olduğunu fark ediyor.
Piyasa Beklentileriyle Çelişen Bir Duruş
Pek çok yatırımcı ve analist, yılın ikinci yarısında faiz indirimlerinin başlayacağını öngörüyordu. Hatta bazıları işi iyice abartıp indirimlerin boyutunu bile tahmin etmeye kalkmıştı. Fakat Greene'in sözleri, bu iyimser beklentileri bir miktar sorgulatıyor. Diyor ki: "İngiltere ekonomisi, ABD'ye kıyasla farklı dinamiklere sahip. Bizim enflasyon baskılarımız daha inatçı olabilir."
Yani, herkes aynı gemide değil. Her ülkenin kendine özgü dalgalarla boğuştuğu bir ortamda, tek tip bir politika yaklaşımı işe yaramayabilir. Bu, oldukça makul bir uyarı aslında.
Ne Zaman İndirim Gelebilir?
Greene'e göre cevap basit: "Veriler bize doğru yolu gösterecek." Karar verme sürecinin önceden belirlenmiş bir takvime değil, somut ekonomik göstergelere bağlı olacağının altını çiziyor. Ücret artışları ve hizmet enflasyonu gibi kritik verileri yakından izlediklerini söylüyor. Kısacası, "şu tarihte indirim yapacağız" gibi bir taahhütte bulunmuyor.
Bu tutum, merkez bankacılığının temel prensibiyle uyumlu: Veriye bağımlılık. Greene, bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Piyasalar ise bu sabrın ne kadar süreceğini merakla bekliyor. Bekleyiş devam ediyor...