Küresel finans piyasalarının gözü, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikasında. Dünyanın önde gelen iki yatırım bankası, JPMorgan ve Goldman Sachs, Fed'in bu yıl içinde faiz indirimlerine başlayacağı yönündeki beklentilerini güçlendirdi. Her iki kuruluş da 2024 yılında toplam dört kez faiz indirimi öngörüyor.
Dev Bankaların 2024 Tahminleri Netleşti
Finans dünyasının ağır toplarından JPMorgan ve Goldman Sachs, Fed'in izleyeceği para politikasına dair güncel raporlarını yayınladı. Analistler, enflasyondaki yavaşlama ve ekonominin soğuma belirtileri nedeniyle Fed'in haziran ayında ilk faiz indirimini gerçekleştireceğini düşünüyor. Bu ilk hareketin ardından, yıl boyunca toplamda 100 baz puanlık (yüzde 1) bir indirim paketi bekleniyor.
Bu, mevcut faiz koridorunun önemli ölçüde aşağı çekilmesi anlamına geliyor. Bankaların tahminleri, piyasalardaki genel beklentiyle de uyumlu görünüyor. Yatırımcılar, Fed'in agresiz sıkılaştırma döngüsünün sonuna yaklaşıldığına ve yumuşak bir iniş sürecine girileceğine inanıyor.
İlk Adım Haziran Ayında Gelebilir
Fed'in gelecek adımları, önümüzdeki aylarda açıklanacak enflasyon ve istihdam verilerine sıkı sıkıya bağlı. Ancak, son dönemdeki ekonomik göstergeler, politika yapıcılara manevra alanı sağlıyor. JPMorgan ve Goldman Sachs stratejistleri, Fed'in Haziran 2024 toplantısını ilk faiz indirimi için en olası tarih olarak işaret ediyor.
Bu tarihin seçilmesinin ardında, Fed'in yılın ilk çeyreğine ait daha net verileri görmek ve enflasyon trendinin kalıcılığından emin olmak istemesi yatıyor. Eğer ekonomi beklenenden daha hızlı soğursa veya finansal koşullar gereğinden fazla sıkılaşırsa, ilk indirimin tarihi daha erkene de çekilebilir.
Her iki bankanın analizleri, Fed'in "yüksek faizi daha uzun süre" (higher for longer) söylemini artık terk etmeye hazırlandığı yönünde bir algıyı destekliyor. Bu değişim, küresel sermaye akışları ve gelişmekte olan ülke ekonomileri için de kritik öneme sahip.
Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi İçin Ne Anlama Geliyor?
Fed'in faiz indirim yol haritası, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yakından takip ediliyor. ABD'de faizlerin zirveden düşüşe geçmesi, gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahını canlandırabilir ve doların değer kaybetmesine yol açabilir. Bu durum, Türk Lirası üzerindeki baskıyı hafifletebilecek ve ithalat maliyetlerini düşürebilecek bir ortam yaratabilir.
Ancak, uzmanlar temkinli olunması gerektiğini vurguluyor. Fed'in kararları, enflasyon verilerindeki herhangi bir sürpriz artışa karşı oldukça hassas. Beklentilerin aksine enflasyonun yeniden yükselişe geçmesi, tüm bu senaryoları alt üst edebilir ve Fed'i faizleri daha uzun süre yüksek tutmaya zorlayabilir.
Sonuç olarak, JPMorgan ve Goldman Sachs'ın tahminleri, küresel para politikasında bir dönüm noktasına işaret ediyor. 2024 yılı, yüksek faiz döneminden çıkışın başlangıcı olarak tarihe geçebilir. Yatırımcılar ve politika yapıcılar, Fed'in önümüzdeki aylardaki açıklamalarını ve ekonomik verileri daha da dikkatle izleyecek.
