Eylül ayı, Türkiye sanayisi için hiç de fena geçmemiş anlaşılan. TÜİK'in açıkladığı son veriler, fabrikalarımızın makinalarının beklenenden daha yüksek bir tempoyla döndüğünü ortaya koydu. Şahsen, küresel dalgalanmaların arasında bu tür bir hareketlilik görmek insanın içini ferahlatıyor doğrusu.
İşin özüne bakacak olursak, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış kapasite kullanım oranı, bir önceki aya kıyasla tam 1,2 puanlık bir sıçrama yaparak %78,3 seviyesine ulaşmış durumda. Bu artış, sanki yaz sakinliğinden sonra üretim hattına geri dönüşün bir işareti gibi. Kimi sektörlerde ise durum daha da iç açıcı.
Hangi Sektörler Öne Çıkıyor?
Gelin şu rakamlara biraz daha yakından bakalım. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı %78,5 olarak gerçekleşti ki, bu genel ortalamanın da üzerinde. Peki hangi alanlar daha hareketli? İşte asıl ilginç kısım burası:
- Tekstil ürünleri imalatı: %79,3 ile listenin başını çekiyor. Moda ve ihracat talebi sanırım buradaki canlılığın ardındaki itici güç.
- Gıda ürünleri imalatı: %76,4'lük oranla istikrarını korumuş. Sonuçta yemek her zaman gündemde.
- Kimya ürünleri imalatı: %80,2 gibi oldukça yüksek bir oran. Belki de en dikkat çekici performans burada.
Diğer yandan, bazı sektörlerin ortalamanın altında kaldığını da belirtmek lazım. Bu durum, ekonomideki toparlanmanın henüz her yere eşit şekilde yayılmadığının bir göstergesi olabilir mi? Muhtemelen evet.
Peki Bu Rakamlar Ne Anlama Geliyor?
Kapasite kullanım oranı, ekonomistlerin en sevdiği göstergelerden biridir çünkü bir ekonominin sağlığı hakkında oldukça net mesajlar verir. %78,3'lük bir oran, üreticilerin ellerindeki imkanları oldukça verimli kullandığını, talepte bir canlanma hissettiklerini düşündürüyor. Tabii bu, hemen 'her şey mükemmel' anlamına da gelmiyor. Daha gidilecek çok yol var ama en azından doğru yönde bir hareket var gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Eylül ayı verileri Türk sanayisi için küçük ama anlamlı bir umut ışığı yakmış durumda. Önümüzdeki aylarda bu ivmenin devam edip etmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bakalım fabrikaların bu nabız yükselişi, sonbahar ve kış aylarında da sürecek mi?
