Finans dünyasının gözü kulağı yine Washington'da! Federal Rezerv'in 2025 yılı için belirlediği toplantı takvimi, piyasa aktörleri için adeta bir yol haritası niteliğinde. Kim bilir, belki de önümüzdeki yılın en önemli ekonomik hikayesi bu toplantıların birinde yazılacak.
İşte o kritik tarihler:
- 28-29 Ocak - Yılın ilk toplantısı ve herkes merakta: Yumuşak iniş mi, sert viraj mı?
- 18-19 Mart - İlkbaharın habercisi, acaba faizler için de bahar gelecek mi?
- 29-30 Nisan - Nisan ayının son günleri piyasalara ne getirecek?
- 10-11 Haziran - Yaz başlangıcında Fed'den sıcak gelişmeler bekleniyor
- 29-30 Temmuz - Yaz ortası değerlendirmesi: Tatil havasına girmeyecekler belli ki
- 16-17 Eylül - Sonbaharın ilk toplantısı: Yapraklar düşerken faizler de düşer mi?
- 4-5 Kasım - Seçim sonrası ilk toplantı: Her zaman ilginç olur
- 16-17 Aralık - Yılın son toplantısı: Noel hediyesi olarak faiz indirimi mi?
Peki bütün bu takvimi takip etmek neden bu kadar önemli? Aslına bakarsanız, Fed'in kararları sadece Amerikan ekonomisini değil, dünyanın dört bir yanındaki piyasaları derinden etkiliyor. Doların seyrinden altın fiyatlarına, enflasyon beklentilerinden küresel yatırım akışlarına kadar her şey bu toplantılarda şekilleniyor.
Piyasa Beklentileri: Rüzgar Ne Yönden Esiyor?
Analistlere kulak verirsek, 2025 için genel kanı oldukça net: Fed yumuşak bir inişe hazırlanıyor. Tabii bu "yumuşak" kelimesinin ne anlama geldiği biraz muamma - kimine göre yavaş ve istikrarlı indirimler, kimine göre ise beklenenden daha agresif hamleler.
Enflasyon verileri hala biraz huysuz olsa da, ekonominin genel görünümü Fed'e manevra alanı tanıyor. İşsizlik oranları makul seviyelerde, büyüme ise -her ne kadar yavaşlamış olsa- hala pozitif bölgede. Yani Jerome Powell ve ekibi için dengeyi bulmak hiç de kolay değil.
Faiz indirimleri konusunda ise spekülasyonlar devam ediyor. Bazıları ilk indirimin Mart ayında geleceğini düşünürken, daha ihtiyatlı olanlar Haziran'ı işaret ediyor. Kim bilir, belki de enflasyon canavarı yeniden başını kaldırır ve tüm planları altüst eder!
Peki Ya Türkiye'ye Etkileri?
Fed'in kararları bizim için de hiç küçümsenmeyecek sonuçlar doğuruyor. Dolar/TL kuru üzerindeki etkisi malumunuz - faiz indirimleri doların değer kaybetmesine yol açabilir, bu da ithalat maliyetlerimizi düşürebilir. Tabii tam tersi de mümkün!
Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına olan ilgisi de Fed'in politikalarına göre şekilleniyor. Risk iştahı arttığında emerging marketlere olan ilgi artarken, faizler yükseldiğinde para daha güvenli limanlara akabiliyor.
Kısacası, 2025 yılında Fed'in yapacağı her hamle, dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılar ve politika yapıcılar için kritik önem taşıyacak. Takvimi şimdiden işaretleyin derim - piyasalara yön veren kararlar bu tarihlerde şekillenecek!
