
Gözler bir kez daha ABD Merkez Bankası'ndaydı – ve beklenen mesaj nihayet geldi. Fed yetkililerinin açıklamaları, piyasalara tam da umdukları ilacı verdi adeta. İnsan ister istemez şunu düşünüyor: Acaba bu sefer gerçekten inişe geçişin startı mı veriliyor?
Jerome Powell ve ekibinin son çıkışları, yatırımcıların yüzünü güldürdü. Faiz indirimi beklentilerinin hala güçlü olduğunu hissettiren o mesajlar, adeta görünmez bir el gibi piyasaları yukarı çekti. Kimileri için sürpriz oldu bu, ama içeriden haberleri takip edenler zaten böyle bir havanın esmeye başladığını fark etmişti.
Doların Tahtı Sallanıyor Mu?
Dolar endeksi, beklentiler karşısında 105 seviyesinin altına kaydı. Yani, yeşil para birimi bir miktar değer kaybetti. Buna karşılık, euro/dolar paritesi 1,07'nin üzerine çıkarak son haftaların en yüksek seviyelerinden birine ulaştı. İngiliz sterlini de aynı rüzgârdan nasibini aldı ve değer kazandı.
Peki ya bizim için ne ifade ediyor bu? Şöyle söyleyeyim: Doların bu şekilde baskılanması, gelişmekte olan piyasalar ve özellikle de bizim gibi ülkeler için genellikle olumlu bir hava yaratır. Yatırımcı risk iştahı artar, sermaye çıkışları yavaşlar.
Altın ve Borsalarda Hareketlilik
Güvenli liman olarak görülen altın, bu ortamda parladı. Ons altın, 2350 dolar seviyesinin üzerine çıkarak yeniden yükseliş sinyali verdi. Yatırımcılar, faiz indirimi beklentisiyle altına olan ilgisini kaybetmedi – hatta tam aksine.
Borsalar cephesinde ise iyimserlik hâkim. Avrupa borsaları güne artışla başlarken, ABD borsalarının futures kontratları da yeşil görünüyor. Asya seansında ise Çin hisseleri, hükümetin konut piyasasına dair açıkladığı destek paketiyle hızla yükselişe geçti. Gerçi Çin'in toparlanma hikayesi biraz sancılı ilerliyor, orası ayrı.
Petrol fiyatları ise inişli çıkışlı seyrine devam ediyor. Brent petrol, 82 dolar civarında işlem görürken, piyasalardaki genel iyimserliğe rağmen enerji piyasasında temkinlilik hâlâ devam ediyor. Sebep? Elbette küresel büyüme endişeleri ve arz-talep dengesizliği.
Peki Ya Sonrası?
Fed'in bu açıklamaları, yaz aylarına doğru bir faiz indirimi ihtimalini güçlendirdi. Piyasa katılımcıları, Eylül ayındaki FOMC toplantısını artık çok daha dikkatle takip edecek. Fakat şunu da unutmamak lazım: Ekonomi verileri hala çok güçlü. İşsizlik düşük, enflasyon ise inatçılığını sürdürüyor. Yani, Fed'in önünde hala engebeli bir yol var.
Kısacası, piyasalar bir nefes aldı. Ama bu, koşmaya başlamak için yeterli mi? Sanırım hepimiz, önümüzdeki verilere kilitlenmiş durumdayız. Bekleyip göreceğiz.