Tokyo'dan gelen haberler ekonomi dünyasını yakından ilgilendiriyor. Japonya Merkez Bankası (BOJ), bugünkü kritik toplantısında piyasa beklentilerini doğrulayan bir karara imza attı. Evet, faizler yine sabit kaldı - ki bu aslında kimseyi şaşırtmadı doğrusu.
Şöyle bir düşünün: Dünyada negatif faizle uğraşan son büyük ekonomi hâlâ Japonya. Bankanın politika faizi -0.1 seviyesinde duruyor ve 10 yıllık devlet tahvili getirileri de sıfır civarında geziniyor. Bu rakamlar bile başlı başına her şeyi anlatmaya yetiyor aslında.
Peki Neden Bu Kadar Önemli?
Japonya'nın faiz kararları sadece kendi sınırları içinde kalmıyor, küresel yankıları oluyor. Özellikle dolar-yen paritesi üzerinde doğrudan etkisi var. Bugünkü karar sonrası piyasalarda 'rahatlama' hissi hakimdi diyebilirim. Zaten uzmanların çoğu bu yönde tahmin yapıyordu.
Bankanın varlık alım programlarına da dokunulmadı. Günlük tahvil alımları 6 trilyon yen seviyesinde kaldı. Bu da BOJ'in likidite konusunda ne kadar cömert davrandığının bir göstergesi.
Enflasyon Hedefi ve Gelecek Beklentileri
Aslında mesele sadece faiz değil. Japonya yıllardır %2'lik enflasyon hedefine ulaşmak için mücadele ediyor. Son verilere baktığımızda tüketici fiyatlarındaki artışın hâlâ bu seviyenin altında olduğunu görüyoruz. İşte bu yüzden Merkez Bankası çok temkinli davranmak zorunda.
Geleceğe dair ne mi düşünüyorum? Bence BOJ'in eli oldukça bağlı. Küresel ekonomideki belirsizlikler, tedarik zinciri sorunları ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar derken... Japonya'nın faizleri artırması için daha çok beklememiz gerekecek gibi görünüyor.
Kısacası, bugünkü karar 'bekle ve gör' stratejisinin bir devamıydı. Piyasalar rahat bir nefes aldı ama asıl sınav önümüzdeki aylarda olacak. Japonya ekonomisinin bu ince ayarı ne kadar sürdürebileceğini hep birlikte göreceğiz.
