Ekonomi dünyasında beklenen hamle nihayet gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası'yla çok konuşulacak bir swap anlaşmasına imza attı. Bu gelişme, iki ülke arasındaki mali işbirliğinin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Aslında bu anlaşma, ekonomistlerin uzun süredir üzerinde kafa yorduğu bir konuydu. Düşünsenize, iki ülkenin merkez bankaları yerel para birimlerini takas ediyor. Bu hiç de küçümsenecek bir hamle değil, bana kalırsa.
Peki Bu Anlaşma Ne Anlama Geliyor?
Swap denen mekanizma, merkez bankaları arasında adeta bir güven köprüsü kuruyor. Türk Lirası karşılığında BAE Dirhemi takas edilebilecek. Bu da demek oluyor ki, iki ülke arasındaki ticaret yerel para birimleriyle daha rahat yürütülebilecek.
Anlaşmanın detaylarına gelirsek - ki bu kısım gerçekten ilginç - iki taraf da belirli miktarlarda para birimini karşılıklı olarak kullanabilecek. Yani doların egemenliğine küçük ama anlamlı bir başkaldırı diyebiliriz aslında.
Ekonomide Yeni Bir Soluk
Bazı uzmanlar bu tür anlaşmaları 'dövizdeki fırtınalı denizlerde can simidi' olarak tanımlıyor. Bence de haklılar. Özellikle küresel belirsizliklerin arttığı şu dönemde, bu tür işbirlikleri ülkeler için hayati önem taşıyor.
Şöyle düşünün: İki komşu, birbirlerine zor günlerde yardım eli uzatıyor. İşte swap anlaşmalarının özü bu. Türkiye ile BAE arasındaki bu finansal işbirliği, sadece rakamlardan ibaret değil. Aynı zamanda derin bir stratejik ortaklığın da göstergesi.
Gelelim bu hamlenin günlük hayatımıza olası yansımalarına. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkisi azalabilir mesela. İhracatçılar ve ithalatçılar için işler biraz daha kolaylaşabilir. Tabii bunların hepsi zaman içinde netleşecek.
Son dönemde Türkiye'nin uluslararası arenada attığı adımları takip edenler için bu anlaşma sürpriz sayılmaz aslında. Ekonomi diplomasisi alanında ciddi mesafeler kat ediliyor. BAE ile olan bu işbirliği de bu stratejinin önemli bir parçası.
Peki ya riskler? Elbette her finansal hamlede olduğu gibi bu anlaşmanın da kendine özgü riskleri var. Ancak merkez bankalarının bu konuda gerekli önlemleri aldığını düşünüyorum. Neticede tecrübeli kurumlar bunlar.
Ekonomi camiası bu gelişmeyi nasıl karşıladı derseniz, genel kanı olumlu yönde. Yatırımcılar ve piyasa aktörleri, bu tür anlaşmaları istikrarın habercisi olarak görme eğiliminde. Haklılar da bence.
Kısacası, TCMB ile BAE Merkez Bankası arasındaki bu swap anlaşması sıradan bir finansal operasyondan çok daha fazlası. İki ülke arasındaki güvenin ve işbirliği iradesinin somut bir kanıtı. Ekonomi politikalarında yeni bir sayfa açılıyor adeta.