Gözler bir kez daha Merkez Bankası'na çevrildi. Ekim 2025 için belirlenen faiz toplantısı tarihi, ekonomideki heyecanı yeniden alevlendirdi. Peki ama bu sefer ne olacak? Faizlerde indirim kapıda mı, yoksa mevcut seviyeler korunacak mı?
Şu anki verilere baktığımızda -açıkçası- durum oldukça karmaşık görünüyor. Enflasyon verileri hâlâ istenilen seviyelerde değil, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ise herkesi tedirgin ediyor. Buna rağmen bazı ekonomistler, yılın son çeyreğinde küçük bir sürpriz bekliyor olabilir.
Toplantı Takvimi Netleşti: İşte O Tarih
Ekim ayının üçüncü haftası, finans çevrelerinin ajandalarında kırmızıyla işaretlendi. 15 Ekim 2025 Çarşamba günü gerçekleşecek Para Politikası Kurulu toplantısı, önümüzdeki dönemin ekonomik gidişatına yön verecek. Kararın açıklanma saati ise geleneksel olarak 14:00 olarak belirlendi.
Bu toplantı özellikle önemli çünkü yılın son çeyreğine girerken alınacak kararlar, 2026 beklentilerini de şekillendirecek. Bankacı bir arkadaşımın dediği gibi: "Sonbahar, para politikasında her zaman sürprizlere gebe olmuştur."
Faizler Düşecek Mi? Uzmanlar Ne Diyor?
İşin uzmanları ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim, enflasyondaki yavaş ama istikrarlı düşüşün faiz indirimi için yeterli olduğunu savunurken, diğerleri "aceleci davranmamak gerektiği" konusunda uyarıyor.
- İndirim Yanlıları: "Enflasyon beklentileri kontrol altında, küresel konjonktür de destek veriyor. Sembolik bir indirim piyasaları rahatlatır" diyorlar.
- İhtiyatlılar: "Bir yanlış adım her şeyi altüst edebilir. Daha fazla veri görmemiz lazım" görüşündeler.
Aslında ben şahsen, Merkez'in bu sefer beklenenden daha 'yumuşak' bir dil kullanabileceğini düşünüyorum. Neden mi? Çünkü son açıklamalardaki ton oldukça farklıydı - daha uzlaşmacı, daha esnek.
Piyasa Beklentileri ve Olası Senaryolar
Borsa İstanbul'da işlem yapan bir yatırımcı olan Ahmet Bey'in dediği gibi: "Herkes aynı soruyu soruyor: Alım fırsatı mı, yoksa satış zamanı mı?" Haklı da... Faiz kararları, hisse senetlerinden tahvillere, dövizden altına kadar tüm varlık sınıflarını etkiliyor.
Olası senaryolar şöyle:
- Faizler Sabit Kalır: En olası senaryo. Piyasalar zaten buna hazırlıklı.
- Sembolik İndirim (25-50 baz puan): Küçük bir sürpriz olur, risk iştahı canlanır.
- Beklenenden Büyük İndirim: Şok etkisi yaratır, ancak kredibilite sorunları doğurabilir.
Kanaatimce, Merkez Bankası'nın 'beklentileri yönetme' konusunda son dönemde oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden ani ve sert hamleler beklemek pek gerçekçi değil.
Sonuç olarak, Ekim ayı Türkiye ekonomisi için kritik bir dönüm noktası olacak. Faiz kararı sadece bir rakamdan ibaret değil - aslında ülkenin ekonomik geleceğine dair güçlü bir mesaj taşıyor. Bekleyip göreceğiz, ama şunu unutmayalım: Ekonomi canlı bir organizma gibidir, nefes alır, tepki verir... Ve bazen en beklenmedik anlarda en büyük sürprizleri yapar.