Gözler bir kez daha Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na çevrildi. Piyasaları derinden ilgilendiren o kritik sorunun cevabı nihayet netleşti: Faizler ne zaman, nasıl bir yol izleyecek? İşte yanıtı...
Merkez Bankası'nın yayımladığı en son para politikası metni, adeta bir harita gibi önümüzü aydınlatıyor. Görünen o ki, politika faizi konusunda şimdilik bir değişiklik yok. Mevcut %50 seviyesi, en azından öngörülebilir bir gelecekte – tahminlere göre Eylül 2025'e dek – sabit kalacak gibi duruyor. Bu, hiç şüphesiz, enflasyonla mücadelede sıkı duruşun bir göstergesi.
Peki Ya Sonrası? Beklentiler Neler?
Gelelim en çok merak edilen kısma. Eylül 2025 sonrası için işler biraz daha belirsiz. Ekonomistler ikiye bölünmüş durumda. Bir grup, enflasyonist baskıların azalmasıyla birlikte yumuşak bir inişe geçilebileceğini savunurken, diğerleri ise daha temkinli. 'Duruma göre bakacağız' tavrı, aslında her türlü senaryoya kapıyı açık bırakıyor.
Bankanın kendi ifadeleri de oldukça net: "Para politikasının duruşu, enflasyon görünümünün makul bir şekilde öngörülen seviyeye yakınsamasını sağlayacak şekilde sıkılaştırıcı olmaya devam edecek." Yani, işler rayına oturana kadar mevcut politika devam. Bu, oldukça makul bir duruş.
Piyasalar ve Sıradan Vatandaş İçin Ne İfade Ediyor?
- Kredi ve Mevduat Faizleri: Kısa vadede bankaların kredi ve mevduat faiz oranlarında köklü değişiklikler beklemek pek gerçekçi değil. Mevcut dengeler korunacak.
- Enflasyon Beklentisi: Merkez Bankası'nın kararlı duruşu, enflasyon beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmesine yardımcı olabilir. Bu da hepimiz için iyi bir haber!
- Döviz Kuru: Faiz koridoru sabit kalırken, TL'nin değer kaybı üzerindeki baskılar bir nebze olsun azalabilir. Tabii ki bu, dış etkenlerden bağımsız değil.
Son tahlilde, Merkez Bankası'nın eli oldukça sıkı. Enflasyon canavarı tamamen kontrol altına alınana kadar da kolay kolay gevşemeyecek gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz. Ekonomi, bazen sabrın en çok sınandığı yerdir çünkü.
