Bazen hayat, hiç beklenmedik anlarda bambaşka kapılar açıyor insanın önüne. Gülay Yılmaz'ın hikayesi de tam olarak böyle başladı. Sakarya'da sıradan bir ev hanımıyken, bir gün eşinin sağlık sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Ve işte o an, her şey değişti.
"Eşim rahatsızlanınca evin geçim yükü omuzlarıma bindi," diyor Gülay Hanım, gözlerinde o günlerin heyecanı hâlâ parlıyor. "Ama pes etmek yerine, en iyi yaptığım şeyi düşündüm: yemek yapmak."
Mutfak Becerileri İşe Dönüştü
Evinin küçük mutfağında başladı her şey. Komşularına, akrabalarına yaptığı o lezzetli yemekler, aslında bir işe dönüşebilir miydi? Bu sorunun cevabını aradı Gülay Hanım. İlk başlarda sadece yakın çevresine yemek yaparak başladı. Ama lezzeti duyuldukça, talep de arttı.
Şimdi? Şimdi tam 25 kişiye iş imkanı sağlayan bir işletmesi var. Küçük mutfaktan çıkıp, profesyonel bir üretim merkezine dönüştü işi. "Hiç kolay olmadı," diye ekliyor, "ama inanınca her şey mümkün."
Zorluklar ve Başarı
Başlangıçta finansal sıkıntılar, belki de en büyük engeldi. Bankalar küçük bir ev hanımına kredi vermekte pek istekli değildi. Ama Gülay Hanım, yerel destek programlarından faydalanmayı başardı. Sakarya'daki kadın girişimcileri destekleyen projelere başvurdu ve sonunda gerekli desteği buldu.
Üretim kapasitesi arttıkça, çalışan sayısı da arttı. Önce bir kişiyle başladı, sonra iki, derken beş... Şimdi 25 kişilik bir aile oldular adeta. Çalışanlarının çoğu da kendisi gibi ev hanımı. Onlara da iş imkanı sağlamak, Gülay Hanım'ın en büyük gururu.
Gelecek Hayalleri
Peki ya sonra? Gülay Yılmaz'ın hayalleri sınır tanımıyor. "Ürün yelpazemizi genişletmek istiyoruz," diye anlatıyor heyecanla. "Dondurulmuş gıda sektöründe daha fazla yer almayı, hatta belki bir gün markalaşmayı hayal ediyorum."
Belki de en önemlisi, diğer kadınlara ilham olabilmek. "Eğer ben yapabildiysem, herkes yapabilir," diyor. "Sadece inanmak ve çok çalışmak gerekiyor."
Sakarya'nın bu mütevazı ama bir o kadar da güçlü kadını, sadece kendi hayatını değil, onlarca insanın hayatını da değiştirdi. Ve gösterdi ki, bazen en zor anlar, en güzel başlangıçların habercisi olabiliyor.