Dış Ticarette Devler Ligi: Büyük Ölçekli İşletmeler İhracatın Lokomotifi Oldu!
Dış Ticarette Lider: Büyük İşletmeler İhracatın %76'sını Yaptı

Ekonominin nabzını tutan rakamlar, bazen sandığımızdan çok daha çarpıcı hikayeler anlatıyor. TÜİK'in yayınladığı son dış ticaret istatistikleri de tam olarak bunu yapıyor. Büyük resme baktığımızda, dış ticarete yön veren gücün neredeyse tartışmasız bir şekilde büyük ölçekli işletmeler olduğu görülüyor. Adeta bir satranç tahtasında en güçlü taşlar konumundalar.

Geçen yılın dördüncü çeyreğinde, ihracat pastasının tam %75.9'u bu dev kuruluşlardan geldi. Bu oran, bir önceki yılın aynı döneminde %74.4 seviyesindeydi. Demek ki trend, onların lehine istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Öte yandan, orta ölçekli işletmelerin payı %11.5'te kalırken, küçük ölçeklilerin katkısı ise %7.2 ile sınırlı kaldı. Mikro işletmelerin payının %5.4 olması, tabloyu daha da netleştiriyor. KOBİ'ler toplamda ise ihracatın ancak dörtte birini (%24.1) gerçekleştirebildi. Oldukça manidar bir dağılım değil mi?

İthalat Tarafında da Durum Farklı Değil

Peki ya ithalat? İşte orada da benzer bir senaryo ile karşı karşıyayız. Büyük oyuncular, ithalatın da %84.6'sını tek başına üstlenmiş durumda. Bu, bir önceki yıla göre neredeyse bir puanlık bir artışa işaret ediyor. Orta ölçekliler %8.2, küçük ölçekliler %4.2 ve mikro işletmeler ise sadece %2.9'luk bir paya sahip. Yani, hem dışarıya satımda hem de dışarıdan alımda, ana aktörler aynı.

Bu rakamlar bize ne söylüyor? Büyük ölçekli işletmeler, uluslararası ticaretin hem itici gücü hem de en büyük paydaşı konumundalar. Küresel pazarlara açılmanın, büyük siparişleri karşılayabilmenin ve lojistik zorluklarla başa çıkabilmenin altında yatan kapasite, açıkçası onlarda mevcut.

İstihdam ve Büyüklük İlişkisi

İşin bir de istihdam boyutu var tabii. Büyük işletmeler sadece ticaret hacmiyle değil, yarattıkları iş olanaklarıyla da öne çıkıyor. Onlarca, yüzlerce, hatta binlerce kişiye istihdam sağlayan bu yapılar, ekonominin bel kemiği olarak nitelendirilebilir. Ancak, KOBİ'lerin sayıca çok daha fazla olduğu ve istihdamda çok önemli bir yere sahip olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Belki de asıl mesele, bu iki gücün sinerji içinde nasıl daha iyi çalışabileceğini keşfetmekte yatıyor.

Sonuç olarak, TÜİK'in bu verileri ekonomideki güç dağılımını net bir şekilde ortaya koyuyor. Büyük ölçekli girişimler, dış ticaretimizin tartışmasız liderleri. Peki, bu tablo gelecek için ne ifade ediyor? Büyümenin sürdürülebilir olması için KOBİ'lerin bu yarışa daha güçlü bir şekilde dahil edilmesi, üzerinde düşünülmesi gereken kritik bir konu olarak karşımızda duruyor. Ekonomi politikalarını belirleyenlerin de bu dengeyi göz önünde bulunduracağını tahmin etmek zor değil.